
Muğla'nın yemyeşil ormanlarının kaderiyle ilgili tartışmalar giderek büyüyor. Son günlerde sosyal medyada dolaşan iddialara göre, bölgedeki ormanların neredeyse %70'i maden çalışmaları için ruhsatlandırılmış durumda. Peki bu iddialar ne kadar doğru?
DMM (Devlet Maden ve Metalürji Enstitüsü), konuyla ilgili olarak beklenen açıklamayı nihayet yaptı. Resmi kaynaklardan gelen bilgilere göre, durum sanıldığı kadar vahim değilmiş. Ancak—şu bir gerçek ki—bazı alanların madencilik faaliyetlerine açılması söz konusu.
"Ruhsat Var Ama İşletme Yok" Diyorlar
DMM yetkilileri, "Evet, teknik olarak bazı bölgelerde ruhsatlar verildi. Ancak bu, oralarda hemen kazma kürek çalışmaya başlanacak anlamına gelmiyor" diyerek durumu açıklamaya çalıştı. Hani şu meşhur 'izin çıktı ama henüz bir şey yapılmadı' açıklaması gibi...
Muğla'nın dört bir yanındaki köylüler ise endişeli. "Dedelerimizden miras kalan bu topraklar elimizden gidiyor" diyen 72 yaşındaki Ali Amca'nın sözleri, aslında pek çok kişinin içini acıtıyor. Özellikle Marmaris, Köyceğiz ve Fethiye çevresindeki vatandaşlar, doğal güzelliklerin yok olmasından korkuyor.
Çevreciler Alarmda!
Yeşil Barış Derneği'nin son raporuna göre, Muğla'daki endemik bitki türlerinin %40'ı sadece bu bölgede yetişiyor. Madencilik faaliyetlerinin bu eşsiz ekosistemi nasıl etkileyeceği ise büyük bir soru işareti. Dernek yetkilisi Ayşe Kaya, "Bir kez yok ettikten sonra geri dönüşü olmayacak" uyarısında bulunuyor.
Peki ya turizm? Muğla Valiliği'nin geçen yılki verilerine göre, bölgeye gelen turistlerin %68'i 'doğal güzellikler' için geliyor. Maden ocaklarının bu dengeyi bozmasından herkes çekiniyor.
Durum böyleyken, DMM'nin açıklaması pek çok soruyu cevapsız bırakmış gibi görünüyor. "Detaylı çevresel etki değerlendirmesi yapılacak" deniyor ama—insanın aklına ister istemez—acaba bu değerlendirmeler ne kadar objektif olacak sorusu geliyor.
Sonuç olarak, Muğla'nın nefes kesen ormanları için mücadele devam edecek gibi görünüyor. Belki de şimdi herkese düşen, bu doğal mirasa sahip çıkmak olmalı. Ne dersiniz?