Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde, Yahudilerin Hanuka bayramı kutlamalarına yönelik düzenlenen silahlı saldırı, bir Suriyeli vatandaşın olağanüstü cesareti sayesinde daha büyük bir trajediye dönüşmedi. 43 yaşındaki Suriyeli Ahmed el Ahmed, saldırganlardan birinin silahını alarak etkisiz hale getirdi ve çok sayıda insanın hayatını kurtardı. Saldırıda 15 kişi hayatını kaybetti.
Bir Kahramanın Cesareti ve Liderlerden Övgü
Olay yerinde yaşananlar, Ahmed'in hızlı müdahalesiyle farklı bir boyut kazandı. Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Chris Minns, yaptığı açıklamada Ahmed için "gerçek bir kahraman" ifadesini kullandı. Minns, "Bu adam gerçek bir kahraman, cesareti sayesinde bu akşam birçok kişinin hayatta olduğundan şüphem yok" dedi. Saldırıda yaralanan Ahmed el Ahmed'in tedavisi ise devam ediyor.
Saldırganların baba ve oğul olduğu belirlendi. Saldırı sırasında saldırganlardan biri öldürülürken, diğeri ise güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Olay, ülkede büyük şok ve üzüntüye neden oldu.
Netanyahu'nun Açıklamaları ve Diplomatik Gerilim
Olayın ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıyı Avustralya'nın Filistin'i devlet olarak tanıma kararıyla ilişkilendiren bir açıklama yaptı. Ancak bu iddia, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese tarafından kesin bir dille reddedildi.
Albanese, saldırının Filistin'in tanınması kararıyla hiçbir bağlantısı olmadığını vurgulayarak, iki devletli çözümden yana olduklarını yineledi. Netanyahu ayrıca, ilk başta saldırganı etkisiz hale getiren kişiyi "Yahudi kahraman" olarak tanımlamış, ancak daha sonra Ahmed el Ahmed'in Müslüman olduğu ortaya çıkmıştı.
Güvenlik Soruşturması ve Yeni Tedbirler
Saldırının ardından gelen bir diğer önemli gelişme ise güvenlik zafiyeti iddiaları oldu. Bazı kaynaklar, Avustralya Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı'nın (ASIO), saldırganlardan birinin 2019 yılında DEAŞ terör örgütü ile bağlantısını incelediğini öne sürdü.
Bu iddialar ve yaşanan kanlı saldırı, ülkede silah kontrolü tartışmalarını da alevlendirdi. Başbakan Anthony Albanese, olayın ardından yaptığı açıklamada, ülkedeki silah yasalarının sıkılaştırılacağını duyurdu. Bu karar, toplum güvenliği için alınacak önlemlerin habercisi olarak yorumlandı.
Avustralya'da yaşanan bu acı olay, bir yandan nefret suçları ve toplumsal güvenlik konularını bir kez daha gündeme taşırken, diğer yandan Ahmed el Ahmed'in sergilediği insanlık dersi ve kahramanlık, tüm dünyada takdir topladı.
