
Gözyaşlarının dinmediği bir günde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yürekleri burkan bir telefon geldi. Vatan uğruna canını feda eden Jandarma Uzman Çavuş Yıldırım'ın ailesi, devletin en tepesinden gelen bu sıcak dokunuşla bir nebze olsun teselli buldu.
"Bizim için her şehit bir hazinedir" diyen Erdoğan, telefonun diğer ucundaki acılı aileye şu sözleri fısıldadı: "Evladınızın kahramanlık destanı yazdığını biliyoruz. Bu topraklar, onun gibi yiğitler sayesinde ayakta kalıyor."
Bir Telefonun Ardındaki Derin Anlam
O anları yaşayanlar anlatıyor: Telefon çaldığında evde buz gibi bir sessizlik hakimdi. Cumhurbaşkanı'nın sesini duyunca, acının ağır yükü bir parça hafifledi sanki. Kim bilir, belki de tam da böyle anlarda devletle milletin nasıl tek yürek olduğunu bir kez daha anlıyor insan.
Şehit Yıldırım'ın komşuları ise farklı bir pencereden bakıyor olaya: "Bizim mahallenin gururuydu" diyorlar, "Çocukluğundan beri vatan sevdalısıydı." Öyle ya, aslında her şehidin ardında böyle onlarca hikaye yatmıyor mu?
Devletin Şefkat Eli
Bu taziye ziyaretleri sıradan bir protokol gereği değil. Devletin, canını ortaya koyanların ailelerine olan vefasının en somut göstergesi. Erdoğan'ın sözleri de bunu doğrular nitelikte: "Evladınızın emaneti bizlere, onun hatırasını yaşatmak da boynumuzun borcu."
Peki ya sonrası? Şimdi herkesin merak ettiği soru bu. Şehit ailelerinin yaralarını sarmak için devlet ne gibi adımlar atacak? Bu sorunun cevabı, gelecek günlerde kendini gösterecek elbet.