İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) askerlerine yönelik tank atışı gerçekleştirdiğini resmen kabul etti. Yaşanan olay, bölgedeki gerilimi yeniden tırmandırarak uluslararası toplumun dikkatini üzerine çekti.
Olayın Gelişimi ve İsrail'in Açıklaması
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde iki 'şüpheli' bireyin tespit edildiği ve bu kişilere uyarı amaçlı ateş açıldığı belirtildi. Açıklamada, daha sonra bu kişilerin aslında bölgede devriye görevi yapan BM askerleri olduğunun anlaşıldığı ifade edildi. İsrail tarafı, eylemin kasıtlı olmadığını ve kötü hava koşulları nedeniyle askerlerin yanlışlıkla şüpheli sınıfına alındığını öne sürdü.
Buna rağmen, İsrail ordusu aynı açıklamada, 'her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için' operasyonlarına devam edecekleri yönünde bir tehditte de bulunarak sert tutumunu sürdürdü.
UNIFIL'in Açıklaması ve Saldırının Detayları
Olay, UNIFIL'in sosyal medya üzerinden yaptığı duyuru ile gündeme geldi. UNIFIL, sabah saatlerinde bir İsrail Merkava tankının, Lübnan topraklarında bulunan BM askerlerine ateş açtığını doğruladı. Yapılan açıklamaya göre, tank atışı BM personelinin sadece 5 metre yakınına isabet etti ve olayda şans eseri hiçbir personel yaralanmadı.
Atışın ardından yaklaşık 30 dakika sonra İsrail tankının bölgeden çekildiği ve ancak ondan sonra BM askerlerinin güvenli bir şekilde alanı terk edebildiği bildirildi.
UNIFIL'in Tarihçesi ve BM'nin 1701 Sayılı Kararı
UNIFIL, 19 Mart 1978 tarihinde BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından kuruldu. Misyonu, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini doğrulamak, bölgede barış ve güvenliği sağlamak ve Lübnan hükümetinin otoritesini yeniden tesis etmesine yardımcı olmaktı.
Daha sonra, 11 Ağustos 2006'da BMGK, Lübnan-İsrail savaşını sona erdiren 1701 sayılı kararı oy birliğiyle kabul etti. Bu önemli karar, İsrail'in Mavi Hat'ın gerisine çekilmesini ve Litani Nehri'ne kadar olan bölgenin silahtan arındırılmasını öngörüyor. Söz konusu bölgede sadece Lübnan ordusu ve UNIFIL'in silah bulundurmasına izin veriliyor.
Son yaşanan bu talihsiz olay, uluslararası barışı koruma misyonlarının ne denli riskli koşullarda görev yaptığını bir kez daha gözler önüne serdi.