Gazze'de yaşananlar, artık savaşın ötesinde bir trajediye dönüştü. İsrail'in saldırılarına sessiz kalan ya da dolaylı destek veren ülkeler, insanlık vicdanında derin yaralar açıyor. Türkiye ise bu tabloya kayıtsız kalmadı.
Hükümet sözcülerinden gelen açıklama, adeta diplomatik bir şimşek gibi çaktı: "AB'nin İsrail'in soykırım politikalarına verdiği destek, tarihe kara bir leke olarak geçecek." Kelimeler sert, ancak yaşanan vahşetin yanında hafif bile kalıyor.
Batı'nın İkiyüzlü Tutumu
Bir yanda insan hakları nutukları atan, diğer yanda çocukların ölümüne seyirci kalan bir Avrupa... Sanki Gazze haritadan silinmiş gibi davranıyorlar. Oysa rakamlar dehşet verici:
- 10 binden fazla sivil hayatını kaybetti
- Yaralı sayısı 25 bini aştı
- 1.5 milyon insan evsiz kaldı
Ve tüm bunlar olurken, Brüksel'den gelen tepki? Neredeyse yok denecek kadar az. Hatta İsrail'e silah sevkiyatları devam ediyor - ki bu durum, Türkiye'nin "suç ortaklığı" tanımını haklı çıkarıyor.
Türkiye'nin Duruşu Net
Ankara'dan gelen mesajlar, bu kez diplomatik nezaketin sınırlarını zorluyor. Dışişleri kaynakları, "AB'nin bu tutumu, kendi değerleriyle alay etmekten başka bir şey değil" yorumunu yapıyor. Haklılar da... Çünkü aynı AB, Ukrayna'daki her sivil ölümde ayağa kalkıyordu.
Peki ya sonra? Türkiye'nin bu çıkışı uluslararası arenada nasıl yankı bulacak? Kim bilir... Belki de artık gerçeklerin maskesi düşüyor. Bir zamanların "insan hakları bekçileri", şimdi kendi elleriyle yazdıkları yasaları çiğniyor.
