
Tam da dünyanın sessiz kaldığı bir dönemde, Türkiye'nin sesi yankılanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, öyle bir çıkış yaptı ki, adeta uluslararası arenada şimşekleri üzerine çekti.
Gazze'de yaşanan insanlık dramına ilişkin konuşan Uraloğlu, "Biz buradayız ve asla susmayacağız" derken, gözlerindeki kararlılık her şeyi anlatıyordu. Dünya liderlerinin -ne yazık ki- seyirci kaldığı bu krizde, Türkiye'nin tutumu gerçekten takdir edilesi.
Mazlumların Sesi Olmak Bir Tercih Değil, Zorunluluk
Bakanın üzerine basa basa vurguladığı o önemli nokta: "Türkiye Cumhuriyeti, mazlumların sesi olmayı sürdürecek." Bu sadece diplomatik bir söylem değil, aynı zamanda bir varoluş meselesi. Nerede bir haksızlık varsa, nerede insanlık ağlıyorsa, Türkiye orada.
Uraloğlu'nun dediği gibi, "İnsanlık adına konuşmak zorundayız." Ve bu zorunluluk, Türkiye'nin dış politikasının temel taşlarından biri olageldi.
Somut Adımlar Konuşuyor
Peki sadece söz mü? Hayır. Bakanın açıklamaları, Türkiye'nin bölgeye yönelik insani yardımlarının artarak devam edeceğini gösteriyor. Yardım gemileri, tıbbi malzemeler, gıda desteği... Liste uzayıp gidiyor.
Aslında olan biten şu: Türkiye, uluslararası toplumun unuttuğu bir bölgede, insanlık onurunu ayakta tutmaya çalışıyor. Ve bunu yaparken de hiçbir siyasi çıkar gözetmiyor.
Sonuç olarak? Uraloğlu'nun mesajı net: "Dünya sessiz kalsa da Türkiye, mazlumların umudu olmaya devam edecek." Ve bu, sadece bugünün değil, yarının da garantisi gibi görünüyor.