Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krizin boyutlarını gözler önüne seren yeni bir uyarı yayınladı. İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ve yetersiz donanımlı barınaklarda yaşam mücadelesi veren yaklaşık 300 bin Filistinli ailenin sel tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.
BM'den Acil Uyarı
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, düzenlediği günlük basın toplantısında konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dujarric, Gazze Şeridi'ndeki şiddetli yağmurların bölgede yaşayan insanlar üzerindeki etkilerinden derin endişe duyduklarını ifade etti. "Gazze'de yetersiz donanımlı barınaklarda yaşayan birçok aile, sele maruz kalma riskiyle karşı karşıya bulunuyor" diyen Dujarric, durumun ciddiyetini vurguladı.
İnsani Durum Kötüleşiyor
BM yetkilisi, Gazze'deki insanların kaçınılmaz olarak kötü hava koşullarına karşı "son derece savunmasız" olduğuna dikkat çekti. Dujarric, BM ve ortak kuruluşların sorunu hafifletmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirtse de, yaşanan engellemelerin yardım çalışmalarını zorlaştırdığını kaydetti.
Gazze'ye insani yardımların girişi konusunda ciddi engellerin devam ettiğini vurgulayan Dujarric, İsrail'in bazı kritik ihtiyaç malzemelerinin bölgeye girişini sistematik olarak reddetmeyi sürdürdüğünü açıkladı. Ayrıca BM ortakları dahil önemli yardım gruplarının faaliyetlerinin yasaklandığını dile getirdi.
Çadır Kentler Sular Altında
Gazze Şeridi'nde, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin sığındığı çadırlar, etkili olan şiddetli yağışlar nedeniyle bir kez daha sular altında kaldı. Yaşanan sel felaketi, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor.
Olayın boyutlarını gösteren en çarpıcı detay ise, sadece 10 gün önce de benzer bir durumun yaşanmış olması. Şiddetli yağmur nedeniyle on binlerce eski ve yıpranmış çadırın sular altında kalması, 2 yıldır devam eden İsrail saldırılarının yol açtığı insani krizi daha da kötüleştirmişti.
Yetkililer, Gazze Şeridi'nin en temel barınma ihtiyacını karşılayabilmek için yaklaşık 300 bin çadır ve prefabrik yaşam ünitesine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Mevcut koşulların devam etmesi durumunda bölgedeki insani durumun daha da kötüleşmesinden endişe ediliyor.