
Gazze'de durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Adeta bir açlık kıskacında sıkışan Filistinliler, dünyanın sessizliğini sorguluyor. İsrail'in uyguladığı katı abluka, temel gıda ve tıbbi malzemelerin bölgeye ulaşmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze'deki nüfusun yarısından fazlası gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. Çocukların yüzde 30'unda ise akut yetersiz beslenme belirtileri görülüyor. Bu rakamlar, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Uluslararası Topluma Sert Çağrı
Filistinli yetkililer, bu insanlık dramına seyirci kalan dünyaya adeta çıkış yapıyor. "Bu bir savaş değil, kolektif cezalandırmadır" diyen yetkililer, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği'ne yönelik baskılar artıyor.
Bölgeden gelen son bilgilere göre:
- Günlük su tüketimi kişi başı 20 litrenin altında
- Elektrik kesintileri 18 saati buluyor
- Temel ilaç stokları tükenmek üzere
İnsan Hakları Örgütlerinden Tepki
Amnesty International ve benzeri kuruluşlar, İsrail'in politikalarını "insanlık suçu" olarak nitelendiriyor. Bir rapora göre, Gazze'deki durum 1948'den bu yana en kötü seviyede. Raporda, "Bu bir insanlık trajedisidir ve dünya buna seyirci kalamaz" ifadeleri yer alıyor.
Öte yandan, bazı ülkelerden umut verici adımlar da gelmiyor değil. Norveç ve İrlanda gibi ülkeler, İsrail'e yönelik yaptırım çağrılarını artırıyor. Ancak bu çabalar, krizin boyutunu çözmekten hâlâ çok uzakta.
Peki ne yapılmalı? Uzmanlar, acilen şunları öneriyor:
- İnsani yardım koridorlarının genişletilmesi
- Uluslararası gözlemcilerin bölgeye girişine izin verilmesi
- Ekonomik yaptırımların artırılması
Durum gittikçe kötüleşirken, Filistinlilerin çığlığı daha da yükseliyor: "Bizi açlığa mahkum edemezsiniz!"