Gazze'deki İnsanlık Dramına Sessiz Kalmak Mümkün Değil: Türkiye'den Kritik Adım
Gazze Dramına Sessiz Kalınmaz: Türkiye'den Kritik Adım

Dünyanın gözü önünde devam eden bir insanlık trajedisi var Gazze'de. Adeta modern zamanların en karanlık sahnelerinden biri yaşanıyor ve uluslararası toplum -ne yazık ki- seyirci kalmaya devam ediyor. Türkiye ise bu sessizliği bozmak için harekete geçti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü açıklamaları, adeta soğuk duş etkisi yarattı. "Bu zulme seyirci kalmak şöyle dursun, izleyici bile olamayız" diyor Erdoğan, kelimeleri özenle seçerek. Gerçekten de öyle değil mi? İnsanlık olarak hepimizin yüzleşmesi gereken bir durum bu.

Uluslararası Toplumun Sessizliği: Kabul Edilemez!

Erdoğan'ın vurguladığı gibi, dünya ülkeleri Gazze'de yaşananlara karşı adeta bir suskunluk komplosu içinde. Oysa insan hakları denince herkesin ağzı doluyor - ta ki iş eyleme gelinceye kadar. Türkiye, bu ikiyüzlülüğe boyun eğmeyecek gibi görünüyor.

"Artık yeter!" diye haykırıyor Cumhurbaşkanı. Ve ekliyor: "Mazlumların sesi olmak bizim hem insani hem de tarihi sorumluluğumuz." Bu sözler, boş retorikten çok daha fazlası - somut adımların habercisi sanki.

Türkiye'nin Rolü: Seyirci Değil Aktör

Peki Türkiye ne yapacak? Erdoğan'ın açıklamalarına bakılırsa, oldukça fazla. Diplomasi trafiğini hızlandırmaktan uluslararası örgütler nezdinde girişimlerde bulunmaya kadar geniş bir yelpazede hareket planı var. Türkiye'nin bu konuda inisiyatif alması, bölgedeki dengeleri değiştirebilir mi? Muhtemelen evet.

Aslında mesele sadece politik değil - insani boyutu ağır basıyor. Gazze'deki sıradan insanlar, günlük hayat mücadelesi verirken bir yandan da uluslararası toplumun ilgisizliğiyle yüzleşiyor. Türkiye'nin bu ilgisizliği kırmak için gösterdiği çaba takdire şayan.

Erdoğan'ın dediği gibi: "Biz tarih yazmakla değil, tarihin doğru tarafında olmakla ilgileniyoruz." Bu söz, her şeyi özetliyor aslında. Gazze'de yaşananlar karşısında tarafsız kalmak mümkün değil - ya insanlık adına konuşacaksınız ya da zulme ortak olacaksınız.

Türkiye'nin tercihi belli: İnsanlığın yanında olmak. Peki ya diğerleri? Uluslararası toplum ne zaman harekete geçecek? Bu soruların cevabını zaman gösterecek ama Türkiye beklemeye niyetli görünmüyor.