Dünya, Gazze'de yaşanan insanlık dramına şahit olmaya devam ediyor. İsrail'in son dönemdeki saldırılarında, sayıları 18.500'ü geçen masum çocuk hayatını kaybetti. Bu korkunç tablo, uluslararası toplumun vicdanını sarsmaya yetiyor da artıyor bile.
Öyle ki, bu vahşetin boyutları o kadar derin ki, henüz dünyaya gözlerini açan 9 bebek bile katledildi. Doğdukları gün, hayata tutunmaya çalışırken can veren bu minik bedenler, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti.
Rakamlar Değil, Hayatlar!
18.500'den fazla çocuk... Bu sadece bir istatistik değil. Her biri bir hayaldi, bir umuttu, bir gelecekti. Onların yerine şimdi sadece sessizlik ve acı var. Gazze'nin semalarından yükselen ağıtlar, dünyanın kulaklarını tıkadığı gerçekleri haykırıyor adeta.
İsrail'in 'savunma' adı altında gerçekleştirdiği bu saldırılar, artık açıkça bir katliam olarak nitelendiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, yaşananları 'savaş suçu' olarak tanımlarken, somut adımların atılması için çağrılar yapılıyor. Peki, bu çağrılar ne zaman karşılık bulacak?
Dünya Seyirci Kalmaya Devam mı Edecek?
Birleşmiş Milletler verilerine göre, ölen çocukların büyük çoğunluğu 12 yaşın altında. Hastaneler, okullar, hatta sığınaklar bile hedef alınırken, masumların korunacak hiçbir yeri kalmamış durumda. Dünya liderleri ise hâlâ 'dengeli açıklamalar' yapma telaşında.
Gazze'de yaşanan bu insanlık trajedisi, aslında hepimizin yüzleşmesi gereken bir ayna. Vicdanlarımızı sorgulatan bu tablo karşısında suskun kalmak, suça ortak olmakla eşdeğer belki de. Unutmayalım ki, bugün onların başına gelenler, yarın hepimizin başına gelebilir.
