
İnsanlığın gözleri önünde sessizce ilerleyen bir trajedi daha... Gazze'de son yirmi dört saat, iki canın daha açlığın amansız pençesine yenik düştüğüne tanık oldu. Bu kayıplar, bölgede giderek derinleşen insani dramın sadece küçük bir parçası.
Birleşmiş Milletler'in güncel verileri durumun vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Nüfusun neredeyse yüzde 85'i evlerini terk etmek zorunda kalmış durumda. Hayatta kalma mücadelesi veren insanlar, temel gıda maddelerine ulaşmak için neredeyse imkansız bir savaş veriyor. Peki bu kadar insan nasıl olur da dünyanın gözü önünde bu hale gelir?
Uluslararası Toplum Sessizliğe Gömüldü
Dünya liderleri bir yandan diplomasi masalarında çözüm ararken, Gazze halkı her dakika açlığın soğuk yüzüyle burun buruna yaşıyor. Yardım kuruluşlarının bölgeye girişi önündeki engeller, adeta bir ölüm kalım meselesine dönüşmüş durumda. İnsani yardım konvoylarının ulaşamadığı bölgelerde durum içler acısı.
BM yetkilileri, "Bu sadece bir gıda krizi değil, aynı zamanda bir insanlık krizidir" uyarısında bulunuyor. Rakamlar ürkütücü: 2.3 milyon insan ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. Çocuklar, yaşlılar, hamile kadınlar... En savunmasız gruplar için durum çok daha kritik.
Yardım Çağrıları Yetmiyor Mu?
Uluslararası Kızılhaç ve diğer insani yardım örgütleri defalarca acil eylem çağrısında bulundu. Ancak bu çağrılar ne yazık ki yeterli karşılığı bulamıyor. Bölgedeki altyapının çökmesi, sağlık hizmetlerinin neredeyse işlemez hale gelmesi, krizi katmerli hale getiriyor.
Dünya, bu insanlık dramına seyirci kalmaya devam edecek mi? Yoksa uluslararası toplum sonunda somut adımlar atarak bu trajediyi durdurabilecek mi? Sorular havada asılı kalırken, Gazze'de her saat başka bir hayat sessizce sönüyor.