Gazze'de durum gerçekten içler acısı. İnsanların temel ihtiyaçlara bile ulaşamadığı bu korkunç krizde, açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 370'e fırladı. Rakamlar soğuk ve sert, ama ardındaki gerçeklik çok daha acımasız.
BM yetkilileri, bölgedeki insani durumun "felaket seviyesinde" olduğunu belirtiyor. Ancak bu tanım bile yaşananları tam olarak anlatmaya yetmiyor sanki. Çocuklar, yaşlılar, hamile kadınlar... En savunmasız kesimler bu krizden en ağır şekilde etkileniyor.
Uluslararası Toplum Sessiz Kalıyor
Dünya liderleri her zamanki gibi açıklamalar yapıyor, ancak somut adımlar gelmediği sürece bu sözlerin bir anlamı kalmıyor. Yardım kuruluşları bölgeye ulaşmakta zorlanıyor, gıda ve ilaç yardımları ihtiyacın çok gerisinde kalıyor.
Yerel sağlık yetkilileri, durumun her geçen gün daha da kötüleştiğini ifade ediyor. Hastanelerde yetersiz beslenmeden kaynaklanan komplikasyonlarla mücadele eden hastaların sayısı hızla artıyor. Tıbbi malzeme eksikliği ise ayrı bir dram.
Peki Ne Yapılabilir?
Acilen daha fazla insani koridorun açılması şart. Uluslararası toplumun sadece izlemekle yetinmeyip somut adımlar atması gerekiyor. Yardım kuruluşlarının bölgeye erişiminin kolaylaştırılması, gıda ve tıbbi malzeme yardımlarının artırılması hayati önem taşıyor.
Bu kriz sadece Gazze'nin değil, tüm insanlığın meselesi. Sessiz kalmak, seyirci kalmak artık bir seçenek olmamalı. İnsani yardım çabalarının önündeki engeller kaldırılmalı ve bu trajediye son verilmeli.
