Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze'de durum hiç iç açıcı değil. Adeta bir kabus gibi devam eden saldırılar, uluslararası camianın gözü önünde cereyan ediyor. İsrail güçleri, sözde ateşkes ilanlarına rağmen Filistin topraklarını bombalamaya devam ediyor.
Son 24 saatin acı bilançosu yürek burkuyor - tam 97 Filistinli daha hayatını kaybetti. Bu sayılar sadece bir istatistik değil, her biri bir anne, baba, çocuk, kardeş demek. İnsan hakları örgütleri ise çaresizlik içinde bu vahşeti belgelemeye çalışıyor.
Rakamlar Değil, İnsanlar
Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına göre, Ekim ayından bu yana ölenlerin sayısı 34 bini aşmış durumda. Bu rakamlar o kadar büyük ki, insan aklı almıyor. Her bir sayının arkasında yok olan bir hayat, parçalanan bir aile var.
Bölgeden gelen görüntüler insanın içini acıtıyor. Enkaz altından çıkarılan çocuklar, evsiz kalan aileler, bombalanan hastaneler... Dünya bu trajediye seyirci kalıyor sanki.
Uluslararası Tepkiler Yetersiz Kalıyor
Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri defalarca kez ateşkes çağrısında bulundu. Ancak bu çağrılar İsrail yönetimi tarafından duyulmazdan geliniyor. Sanki hiçbir yaptırımın olmayacağını biliyorlar gibi.
Batılı ülkelerin çifte standardı ise iyice gözler önüne seriliyor. Ukrayna'da yaşananlara gösterilen hassasiyetin yarısı bile Filistin için gösterilmiyor. Bu durum, uluslararası hukukun ne kadar seçici uygulandığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Gazze'de yaşananlar sadece bir savaş değil, adeta bir insanlık dramı. Temiz suya, gıdaya, tıbbi malzemeye erişimin neredeyse imkansız olduğu bölgede halk açlık ve hastalıkla da mücadele ediyor.
Peki ne zaman duracak bu kan? Kim bilebilir ki? Uluslararası toplum harekete geçene kadar daha kaç can gidecek? Bu soruların cevabı ise maalesef belirsizliğini koruyor.
