
Gazze'deki hastanelerde durum gerçekten vahim. Öyle ki, kan stoklarının tükenmesiyle birlikte sağlık hizmetleri adeta çökme noktasına geldi. Acil ameliyatlar bir bir erteleniyor, doktorlar ise ellerinde olmadan seyirci kalmak zorunda.
Aslında bu kriz bir gecede ortaya çıkmadı - aylardır süren insani dramın son perdesi diyebiliriz. Hastane koridorlarındaki çaresizlik yüzlerden okunuyor. "Dün bir hasta için son çare olarak kendi kanımı vermeyi bile düşündüm" diyen bir doktorun sözleri durumun vahametini anlatmaya yetiyor aslında.
Ameliyatlar Askıda, Hayatlar Tehlikede
Kan bankalarındaki stokların kritik seviyelere düşmesiyle birlikte:
- Acil olmayan tüm operasyonlar iptal edildi
- Kanser tedavisi gören hastalar için büyük risk oluştu
- Doğum yapacak anneler en temel sağlık hizmetinden bile mahrum kaldı
Durum o kadar kötü ki, bazı hastanelerde tek bir torba kan için saatlerce bekleyen hastalar var. "Kan bulamadığımız için basit bir müdahaleyi bile yapamaz olduk" diye ekliyor bir hemşire, sesindeki çaresizlikle.
Uluslararası Toplum Sessiz
Peki uluslararası toplum bu insani dram karşısında ne yapıyor? Maalesef beklenen yardımlar bir türlü ulaşmıyor. Bölgeye insani yardım götürmek isteyen organizasyonlar ise çeşitli engellerle karşılaşıyor.
Birleşmiş Milletler yetkilileri durumu "endişe verici" olarak nitelendirse de, somut adımlar atılmadığı sürece bu tanımın hiçbir anlamı yok. İnsanlar gün geçtikçe umutsuzluğa kapılıyor.
Sonuç olarak, Gazze'deki sağlık sistemi adeta bir uçurumun kenarında. Kan krizi sadece tıbbi bir sorun değil, aynı zamanda insanlığın sınavı haline geldi. Acil çözüm bulunmazsa, önümüzdeki günlerde çok daha büyük trajedilerle karşı karşıya kalabiliriz.