
Evet, duyduklarınıza inanamayacaksınız belki ama Gazze'deki durum sandığımızdan çok daha vahim. Resmi rakamlar buzdağının sadece görünen kısmı derler ya, aynen öyle işte.
BM yetkilileri bile şaşkın! Kayıt dışı ölümler o kadar fazla ki, saymakla bitiremiyorlar. Hastanelerin kapasitesi çoktan aşılmış durumda - morglarda yer kalmamış, cesetler sokaklarda bekletiliyor. İnsanlık adına yüz kızartıcı bir tablo.
Gerçek Sayılar Neden Açıklanmıyor?
Aslında kimse tam sayıyı bilmiyor. Kayıt altına alınamayan, kimliği tespit edilemeyen yüzlerce insan... Belki de binlerce. Aileler toprağa vermiş sevdiklerini, kayıt düşmeden. Kim tutacak ki kaydını?
Uluslararası kuruluşların verileriyle yerel kaynakların rakamları arasında uçurum var. Neden mi? Çünkü resmi makamlar sadece hastane kayıtlarını sayıyor. Oysa enkaz altında kalanlar, kayıplar, kimsesizler... Onları kim sayacak?
Uluslararası Toplum Ne Yapıyor?
Batılı ülkeler hâlâ istatistiklerle oynuyor. Sanki rakamlar düşük çıkarsa sorun çözülecekmiş gibi! İnsan hayatı sayılardan ibaret değil ki.
BM'nin son açıklaması ise içler acısı: "Kayıt dışı ölüm oranı yüzde 40'ları bulabilir" diyorlar. Yani her 10 ölümden 4'ü resmi kayıtlara girmiyor. Bu nasıl bir trajedi?
Sağlık çalışanları perişan durumda. İlaç yok, ekipman yok, elektrik yok. Doktorlar ameliyatları cep telefonu ışığında yapıyor. İnanılır gibi değil!
Peki Ya Sonra?
Bu vahşet bitse bile etkileri nesiller boyu sürecek. Kayıp aileler, yetim çocuklar, travma geçiren binlerce insan... Gazze'nin yaraları sarılacak gibi değil.
Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli. Sadece insani yardım yetmez - bağımsız araştırma ekipleri bölgeye girmeli, gerçekleri belgelemeli. Dünya bu zulme seyirci kalmamalı.
Rakamlar soğuktur derler ama Gazze'de her sayı bir can, bir hayat, bir aile demek. Unutmayalım bunu.