Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze'de yaşananlar dünya kamuoyundan yine saklanıyor. İsrail yönetiminin aldığı tartışmalı kararla, uluslararası gazetecilerin bölgeye girişi tamamen yasaklandı. Bu hamle, insan hakları örgütlerinden sert tepkiler alırken, Hamas yetkilileri ise durumu 'gerçeklerin üzerine kasten çekilmiş bir perde' olarak yorumluyor.
Aslında olan biten çok basit - İsrail, Gazze Şeridi'nde işlediği iddia edilen savaş suçlarının görüntülenmesini istemiyor. Gazeteciler orada olsaydı, belki de dünya televizyonlarında çok farklı manzaralar izleyecektik. Ama ne yazık ki kameralar orada değil.
Hamas'tan Sert Çıkış: "Amacınız Açık"
Hamas Sözcüsü, yaptığı açıklamada hiçbir şeyi gizlemiyor: "İsrail işgal güçleri, Gazze'de işledikleri katliamları ve savaş suçlarını örtbas etmek için gazetecileri bölgeden uzak tutuyor." Bu sözler, uluslararası diplomasinin o incelikli dilinden oldukça uzak, çıplak gerçeği yüzümüze vuruyor adeta.
Peki neden? Neden gazeteciler Gazze'ye giremiyor? Cevap aslında çok net: Görüntüler dünyayı rahatsız edebilir. Gerçekler, resmi açıklamalarla uyuşmayabilir. Ve en önemlisi - belki de kimsenin görmesini istemedikleri şeyler oluyordur orada.
Uluslararası Toplum Nerede?
Bu karanlık tabloya karşı uluslararası toplumun sessizliği ise ayrı bir trajedi. BM ofisleri, insan hakları örgütleri, Avrupa başkentleri... Hepsi bu yasağı görmezden geliyor sanki. Oysa basın özgürlüğü denen şey sadece Batı'da mı geçerli?
Gazze'de yaşanan insani dramı anlatacak kimse kalmadı neredeyse. Yerel gazeteciler büyük risklerle çalışıyor ama uluslararası medyanın gücü ve etkisi başka. Onlar olmayınca, haberler sadece resmi açıklamalardan ibaret kalıyor.
Tehlikeli Bir Emsal
İsrail'in bu hamli sadece Gazze için değil, tüm dünya için tehlikeli bir emsal oluşturuyor. Eğer bir ülke, 'rahatsız edici' bulduğu haberleri engellemek için gazetecileri yasaklayabilirse, basın özgürlüğü diye bir şey kalmaz geriye.
Zaten zor olan gazetecilik mesleği, bu tür uygulamalarla iyice imkansız hale geliyor. Savaş bölgelerinde hakikati arayan gazeteciler, bir yandan fiziksel tehlikelerle mücadele ederken, diğer yandan da bu tür siyasi engellerle karşılaşıyor.
Sonuç olarak, Gazze'de neler olduğunu tam olarak bilemiyoruz. İsrail'in iddiaları var, Hamas'ın iddiaları var. Ama bağımsız gazetecilerin gözlemleri yok. Bu durum, sadece Ortadoğu için değil, küresel demokrasi ve şeffaflık ilkeleri için de karanlık bir sayfa.
