Netanyahu'nun Tehcir Açıklamasına Türkiye'den Sert Tepki: 'Kabul Edilemez Bir İnsanlık Suçu'
Netanyahu'nun Tehcir Planına Sert Tepki

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze halkının başka bölgelere nakledilmesine yönelik son açıklamaları, uluslararası arenada bomba etkisi yarattı. Türkiye'den gelen tepki ise oldukça net ve sert oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada bu söylemleri "insanlık tarihine kara bir leke" olarak nitelendirirken, "Bu düşünce tarzı, 21. yüzyılda kabul edilemez bir barbarlık örneğidir" ifadelerini kullandı.

Uluslararası Alanda Hukuk Mücadelesi

Türkiye'nin, Netanyahu'nun bu skandal planlarını tüm uluslararası platformlara taşıyacağı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne acilen götüreceklerini belirtirken, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında gerekli yaptırımların uygulanmasını talep edeceklerini vurguladı.

Aslında bu, Netanyahu'nun ilk kışkırtıcı açıklaması değil. Fakat bu seferki, uluslararası hukuku açıkça hiçe sayan bir boyuta ulaşmış durumda. Neredeyse tüm insan hakları örgütleri, bu tür bir zorunlu göçün apaçık bir savaş suçu olduğu konusunda hemfikir.

Tepkiler Yağmur Gibi Yağıyor

Tabii Türkiye yalnız da değil. Arap Birliği'nden Avrupa Birliği'ne kadar pek çok uluslararası kuruluş, İsrail'in bu planlarına karşı keskin bir dille tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin ofisinden yapılan açıklamada, "Zorla yerinden etme, uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerinden biridir" ifadeleri dikkat çekti.

Öte yandan, İsrail iç politikasında bile Netanyahu'nun bu açıklamaları tartışma yaratmış durumda. Muhalif partiler, başbakanın ülkeyi uluslararası arenada zor duruma düşürdüğünü öne sürerken, bazı bakanlar daha temkinli açıklamalar yapma ihtiyacı hissetti.

Ancak şu çok net: Netanyahu, hem bölgedeki yangını körüklüyor hem de İsrail'in itibarını yerle bir ediyor. Türkiye ise bu insanlık dramına seyirci kalmayacak gibi görünüyor.

Peki sonra? Diplomasi trafiği yoğun, ancak Netanyahu'nun bu radikal söylemlerinin arkasında ne yattığı da merak konusu. Savaşın siyasi çıkar için kullanılması mı, yoksa başka hesaplar mı var? Cevabını zaman gösterecek.