Zeytin Ağaçları Alev Alev: İşgalci İsrail Yine Kan Döktü!
İsrail Yerleşimcilerden Filistin'lilere Zeytin Ağacı Katliamı

Güneş, Batı Şeria'nın o eski, kadim topraklarında yükselirken, bu sabah bambaşka bir korkunun ışığını yansıtıyordu yüzüne. Duman kokusuyla karışık bir çığlık sesi... İnsanın içini acıtan türden.

İşgalci İsrail yerleşimcileri, Nablus'a bağlı Kusra ve Jurish köylerinde tam anlamıyla bir terör estirdi. Silahlar, taşlar, öfke... Ve o meşum alevler ki, yüzyıllık zeytin ağaçlarını bir anda bir yangın denizine çevirdi. Görenin yüreği sızlar - zeytin ağaçları yanarken, Filistinlilerin geçim kaynakları da kül olup gidiyor çünkü.

Ölüm Kusan Silahlar ve Yas Ateşi

Olaylar öyle basit değil - hiç değil. Saldırganlar sadece taş ve sopalarla yetinmedi. Ateşli silahlar devreye girdi ve... Ah, o genç adam... 28 yaşındaki bir Filistinli, kurşunlarla vuruldu. Durumu ciddi - çok ciddi. Hastaneye yetiştirildi ama kim bilir ne kadar acı çekiyor şu an?

Bir diğeri taşlarla başından yaralandı. Beyaz örtüler, kırmızı lekeler... İnsanın aklı almıyor doğrusu.

Zeytin Ağaçları: Sessiz Tanıklar

Zeytin ağaçlarından bahsetmişken - onlar sadece ağaç değil ki! Filistin için ne ifade ettiğini biliyor musunuz? Tarih, kültür, geçim, hayat... Her şey. Yüzyıllardır oradalar ve yüzyıllardır bu toprakların hikayesine tanıklık ediyorlar. Şimdi ateşe veriliyorlar. İnsanlık adına utandım doğrusu.

Filistin Tarım Bakanlığı'nın açıklaması içler acısı: "Yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım arazilerindeki zeytin ağaçlarını ateşe verdi." Bu kadar mı? Bu kadar kolay mı yok ediliyor bir halkın varoluş mücadelesi?

Peki Ya Uluslararası Toplum?

BM verilerine göre - ki bu veriler insanın tüylerini ürpertiyor - bu yıl sadece Batı Şeria'da 900'den fazla Filistinli evlerinden zorla çıkarıldı. Dokuz yüz insan! Canlarından, yurtlarından, anılarından oldular.

Ve işin trajikomik yanı şu ki, dünya seyrediyor. Seyrediyor ve... Susuyor. Ya da en fazla 'kınıyoruz' diye açıklama yapıyor. Filistinliler için bu sözlerin bir anlamı kaldı mı acaba?

Bölgedeki gerginlik her geçen gün biraz daha tırmanıyor. İsrail ordusunun Gazze'ye düzenlediği saldırılar, Doğu Kudüs'teki provokasyonlar, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller... Sanki bir savaşın eşiğindeyiz ama kimse 'dur' demiyor.

Filistinliler ise - her zamanki gibi - direniyor. Topraklarına, zeytin ağaçlarına, onurlarına sahip çıkıyorlar. Belki de en acı olan bu: insanların sadece yaşamak için verdiği mücadelenin bile bir 'direnme' olarak adlandırılması.

Bu yangın sadece zeytin ağaçlarını yakmadı. İnsanlığın yüreğinde de kara bir iz bıraktı. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.