Sudan'da Kıtlık Kriz: BM 21,2 Milyon Kişinin Açlıkla Mücadele Ettiğini Açıkladı
Sudan'da 21,2 Milyon Kişi Şiddetli Açlıkla Karşı Karşıya

Birleşmiş Milletler, ABD merkezli bir sosyal medya şirketinin platformu üzerinden yaptığı açıklamayla Sudan'daki insani dramın boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Paylaşımda, ülkede neredeyse üç yıldır devam eden şiddetli çatışmaların 21,2 milyon kişiyi şiddetli açlık tehlikesiyle baş başa bıraktığı vurgulandı.

Kıtlık Resmen Doğrulandı, Ancak Umut Işığı da Var

BM açıklamasında, ülkenin iki bölgesinde kıtlık durumunun resmen teyit edildiği bilgisi paylaşıldı. Bu, durumun ciddiyetini en üst seviyeye taşıyan bir gelişme olarak kaydedildi. Ancak açıklamada aynı zamanda umut verici bir gelişmeye de yer verildi. Çatışmaların şiddetini kaybettiği bölgelerde, BM Dünya Gıda Programı'nın (WFP) erişim imkanının genişlediği ve bu sayede açlık sorununun hafiflemeye başladığı ifade edildi.

Çatışmaların Perde Arkası: Darfur'da Yaşananlar

Sudan, 15 Nisan 2023 tarihinden bu yana ordusu ile dış destekli Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaşanan çatışmalara sahne oluyor. Ülkenin batısındaki kritik Darfur bölgesinin en büyük şehri olan Faşir, yaşanan şiddetli çatışmaların ardından büyük oranda HDK güçlerinin kontrolü altına girdi.

On binlerce sivilin yaşamını kurtarmak için bölgeden kaçtığı Faşir'de, insan hakları ihlallerine dair ciddi iddialar gündeme geliyor. HDK mensuplarının kendi paylaştığı videolara yansıyan görüntüler, bu güçlerin sivilleri zorla evlerinden ettiğini, çok sayıda silahsız insanı öldürdüğünü ve işkence ettiğini gösteriyor. Bu görüntüler, uluslararası toplumda büyük tepkiye yol açtı.

İnsani Kriz Derinleşiyor

Yaşananlar, Sudan'daki insani krizin sadece gıda güvensizliği boyutunu değil, aynı zamanda kitlesel yerinden edilme ve sistematik şiddet boyutunu da ortaya koyuyor. Çatışmaların sürmesi, uluslararası yardım kuruluşlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. WFP'nin çabaları, çatışmaların dinmesi halinde insani durumun iyileştirilebileceğine dair önemli bir kanıt sunuyor.