Roma'dan Milano'ya, Napoli'den Torino'ya İtalyan şehirlerinde işçi sınıfının sesi yankılanıyor. CGIL—evet, o dev sendika—tarihinin en anlamlı eylemlerinden birine imza atıyor. Sanki ülkenin nabzı atıyor, her kalp aynı ritimde çarpıyor.
Peki ne oldu da bu radikal karar alındı? Ortadoğu'da kan akmaya devam ederken, insanlık adına bir şeyler yapma zamanının geldiğine inandılar. Küresel Nekbet Filosu'nun o umut yüklü gemileri, Gazze'nin yaralı kalbine ulaşmaya çalışırken, İtalyan işçileri de kenarda durmadı.
Tarihi Bir Duruş
CGIL Genel Sekreteri, mikrofonların karşısına geçtiğinde yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında. "Bu sadece bir grev değil," dedi, sesi titreyerek. "İnsanlığa sahip çıkma çağrısı. Dünya artık bu zulmü seyredemez."
Sendikanın açıklaması çarpıcıydı:
- İnsani yardımın engelsiz ulaştırılması
- Uluslararası hukukun uygulanması
- Sivil halkın korunması
- Kalıcı barış için diplomasi
Bunlar sadece madde madde sıralanmış talepler değil, adeta yüreklerden kopup gelen haykırışlar.
Arka Planda Neler Oluyor?
Aslında bu hareket bir gecede ortaya çıkmadı. Aylardır İtalya'nın her köşesinde—küçük kasabalardan büyük şehirlere—insanlar sokaklara dökülüyordu. Üniversitelerde kampanyalar, kiliselerde dualar, meydanlarda nöbetler... Herkes kendi yolunu arıyordu desteğini göstermenin.
CGIL'in bu hamlesi, işte bu toplumsal desteğin kurumsal bir yansıması oldu. Sendika yetkililerinin dediği gibi, "Zamanımızın en acil insani krizine kayıtsız kalamazdık."
Ve grev—oh evet, o grev—sadece iş yerlerinde değil, okullarda, üniversitelerde, limanlarda yankı bulacak. İtalya, bir günlüğüne nefesini tutacak sanki.
Peki Ya Sonrası?
Bu hareketin dalgaları sınırları aşacak mı? Avrupa'nın diğer sendikaları da aynı yolda yürüyecek mi? Kim bilir... Belki de bu, uluslararası dayanışmanın yeni bir sayfasını açacak.
CGIL'in çağrısı net: "Dünya liderleri artık harekete geçmeli. İnsanlık tarihi bizi izliyor."
İtalyan işçi sınıfı, sadece kendi hakları için değil, binlerce kilometre ötedeki insanların yaşam hakkı için de sokağa çıkıyor. Bu, sendikacılığın belki de en asil tanımı.