Kalemini yıllardır toplumun nabzını tutmak için kullanan usta gazeteci Yavuz Donat, bu kez perdenin arkasındaki Türkiye'yi anlatıyor. Öyle ki, gündelik hayatın koşuşturmacasında gözden kaçırdığımız gerçekler, bir bir masaya yatırılıyor.
Görünmeyenlerin Hikayesi
Şehrin lüks semtlerindeki vitrinlerin ardında, aslında bambaşka bir ülke var. Donat'ın deyimiyle 'öteki Türkiye' - işte tam da bu noktada devreye giriyor. Sabahın erken saatlerinde işe koşuşturan, akşamın geç vakitlerinde eve dönebilen, kirasını zor denkleştiren insanlar...
"Bizim gördüklerimiz sadece buzdağının görünen kısmı" diyor Donat. Ve ekliyor: "Oysa suyun altında koca bir gerçeklik yatıyor. Belki de görmek istemediğimiz."
Rakamlar Ne Söylüyor?
- Her 4 kişiden 1'i yoksulluk sınırının altında
- Çalışan kadınların %40'ı kayıt dışı
- Üniversite mezunlarının %15'i işsiz
Bu istatistikler, aslında her gün yanından geçtiğimiz insanların hikayesini anlatıyor. Peki ya sonra? İşte tam da burada Donat'ın analizi devreye giriyor: "Sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir uçurumdan bahsediyoruz."
Köprüden geçerken altında uyuyanları görüp de gözlerini kaçıranlar için söylüyor bunları deneyimli gazeteci. Belki de hepimiz biraz suçluyuzdur, kim bilir?
Çözüm Önerileri
Donat'a göre ilk adım, bu gerçekliği kabul etmekten geçiyor. Ardından:
- Yerel yönetimlerin aktif rol alması
- Sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği
- Medyanın daha fazla ses olması
"Unutmayalım ki" diyor son sözünde Donat, "bir ülkenin gerçek gücü, en zayıf halkasının gücü kadardır." Belki de bugün, o halkayı güçlendirmek için bir adım atma zamanıdır.
