
Güneşin altında diplomatik satranç oynanan bir dünyada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan beklenmedik bir hamar geldi. "Bizim için kırmızı çizgi bellidir" diyen Tatar, adeta uluslararası arenaya meydan okurcasına konuştu.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile yaptığı görüşmede Tatar'ın tonu oldukça nettir: "Egemenliğimiz ve eşitliğimiz tanınmadan, bu iş masaya yatırılamaz." Sanki bir politikacı değil de, savaş meydanında konuşan bir komutan edasıyla...
Diplomasinin Sert Dili
"Biz artık eski usül pazarlıklara razı olmayız" diye ekliyor Tatar, kelimelerini özenle seçerek. Holguin'in ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, adeta Kıbrıs sorununun yeni bir evreye girdiğinin sinyallerini veriyor.
İşin ilginç yanı? Tatar'ın bu çıkışı, uluslararası camiada şimdiden yankı bulmuş durumda. Kimileri "realist" bulurken, kimileri de "aşırı sert" diye yorumluyor. Peki ya sizce?
BM'nin Kıbrıs Karnesi
Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs konusundaki tutumu, son dönemde adeta bir labirente dönüştü. Tatar'ın "eşitlik" vurgusu ise bu labirentte yeni bir çıkış yolu arıyor gibi.
"Biz artık ikinci sınıf muamelesi görmek istemiyoruz" diyor Tatar, sözlerinin altını çizercesine. Bu ifadeler, Kıbrıs Türk halkının yıllardır biriken öfkelerinin de bir yansıması aslında.
Diplomatik kaynaklar, Tatar'ın bu çıkışının arkasında Türkiye'nin tam desteğinin olduğunu fısıldıyor. Ancak resmi açıklamalar henüz bu yönde değil.
Sonuç mu? Çıkmaz Sokak mı?
Kıbrıs konusunda yeni bir sayfa açılıyor gibi görünse de, aslında her şey bildiğimiz senaryoların tekrarı mı? Tatar'ın bu sert çıkışı, yaşlı kıtanın diplomatik koridorlarında nasıl yankılanacak?
Bir yanda "statüko" diyenler, diğer yanda "değişim" isteyenler... Ortada ise iki toplumun kaderi. Peki ya sizce bu satranç tahtasında bir kazanan çıkacak mı?