
CHP, hükümetin iklim krizine karşı attığı adımları yetersiz bulduğu için İklim Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi'nin önüne koydu. 'Bu kanun, geleceğimizi tehlikeye atıyor' diyen CHP yetkilileri, daha radikal önlemler alınması gerektiğini savunuyor.
Kanunun bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla yapılan başvuruda, özellikle sera gazı emisyonlarının azaltılması konusundaki gevşek standartlar eleştiriliyor. 'Kağıt üzerinde kalan vaatlerle iklim krizi çözülmez' diye ekliyorlar.
Peki bu kanun neden tartışma yaratıyor?
Uzmanlara göre, kanunun en büyük eksiği somut yaptırımlar içermemesi. Örneğin, fosil yakıt kullanımını azaltacak mekanizmalar yeterince güçlü değil. Ayrıca, yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlayan bazı düzenlemeler de tepki çekmiş durumda.
CHP'li vekiller, 'Bu kanun, iklim adaleti sağlamaktan çok uzak' diyerek sürecin şeffaf olmadığını vurguluyor. Öte yandan, hükümet yetkilileri ise 'Adım adım ilerliyoruz' açıklamasıyla savunmada.
Sonraki süreç nasıl işleyecek?
Anayasa Mahkemesi'nin bu başvuruyu ne zaman sonuçlandıracağı belli değil. Ancak karar, Türkiye'nin iklim politikalarında önemli bir dönüm noktası olabilir. CHP, eğer lehlerine bir sonuç çıkmazsa uluslararası platformlara da başvuracaklarını belirtiyor.
Bu arada, çevre örgütleri de CHP'nin bu hamlesini desteklediklerini açıkladı. 'Artık laftan öteye geçmeliyiz' diyen aktivistler, kararın Türkiye'nin Paris Anlaşması'ndaki taahhütlerini yerine getirmesi için kritik olduğunu vurguluyor.