Paris'te siyaset tam anlamıyla kızışmış durumda. Hani derler ya, 'siyasette sürpriz bitmez' diye, işte o lafın canlı kanıtıyla karşı karşıyayız. Gabriel Attal'in başbakanlığındaki yeni hükümet, emeklilik reformunu dondurma kararı alalı beri herkes nefesini tutmuş bekliyordu.
Kim ne yapacak? Muhalefet nasıl tavır alacak? Bütün gözler sosyalistlerdeydi. Ve işte bomba: Sosyalist Parti sözcüsü Boris Vallaud'dan o beklenmedik açıklama geldi. Vallaud, "Hükümetin emeklilik reformunu askıya alma kararını olumlu buluyoruz" dedi adeta. Bu, siyasi arenada gök gürültüsü gibi bir etki yarattı.
Stratejik Hamle mi, Zorunluluk mu?
Aslında bu destek sinyali pek de sürpriz sayılmazdı belki. Çünkü Fransa son aylarda emeklilik meselesinde ciddi bir çıkmazdaydı. Sokaklar protestolarla inliyor, sendikaların sesi giderek yükseliyordu. Sosyalistlerin bu hamlesi, hükümete sol kanattan bir nefes aldırmak anlamına geliyor.
Vallaud'un sözleri dikkatle dinlendiğinde aslında koşullu bir destek olduğu anlaşılıyor: "Bu karar, diyalog için bir fırsat penceresi açıyor" diyordu sosyalist sözcü. Yani 'evet' ama 'şartlı evet'.
Peki Ya Sonrası?
Bu gelişme Fransa siyasetinde domino taşı etkisi yaratabilir. Şimdi herkesin aklındaki soru şu: Diğer muhalefet partileri de benzer bir yol izleyecek mi? Yoksa sosyalistler yalnız mı kalacak?
- Hükümet bu desteği nasıl değerlendirecek?
- Emeklilik reformu tamamen rafa mı kalkacak?
- Sokak protestoları dinecek mi?
Bence asıl mesele şu: Fransız siyaseti, uzun zamandır ilk kez böyle bir 'uzlaşı rüzgarı' estiriyor. Kim bilir, belki de bu beklenmedik destek, ülkenin kronikleşmiş sosyal sorunlarına çözüm kapısı aralayacak. Ya da -ki daha olası görünüyor- siyasi manevraların yeni bir halkası olacak.
Bir kesim 'iyi niyetli bir adım' derken, diğerleri 'stratejik oyun' diye yorumluyor. Ama şurası kesin: Fransız siyasetinin bu yeni denklemi, önümüzdeki günlerde Avrupa'nın da gündemini belirleyecek.
