Gergin bir bekleyişin ardından mikrofonlar karşısına geçti Özgür Özel. Yüzündeki ifadeyi tarif etmek gerekirse, diyelim ki alışılagelmiş siyasi duruşun epey dışındaydı. Adeta bir fırtına öncesi sessizliği hakimdi üzerinde.
"Artık yeter!" diye başladı söze, ses tonundaki o keskin vurgu hemen herkesi yerine mıhladı. "Bunu son kez söylüyorum" dedi, "bu bizim son uyarımız." Peki ya sonrası? İşte orası daha da ilginç bir hal aldı.
Özel'in kelimeleri, adeta bir çekiç darbesi gibi indi kamuoyunun bilincine. Hüküete yönelik doğrudan ve oldukça sert bir ültimatomdu bu. Açıkça söylemek gerekirse, artık sabırlarının tükendiğini belirtti. Peki neydi bu kadar sertleştiren durum? Mevcut politikaların getirdiği tıkanıklık ve çözümsüzlük hali.
Peki Ya Sonrası? Sokaklara Çağrı!
İşte tam bu noktada, konuşmasının en dikkat çekici kısmı devreye girdi. Özel, sadece bir uyarıyla yetinmedi. Doğrudan halka seslendi. "Artık sokaklar konuşacak" derken, gözlerindeki o kararlı ifade gerçekten etkileyiciydi.
Bu bir tehdit miydi yoksa meşru bir demokratik tepki çağrısı mı? Tartışılır. Ama şu kesin ki, siyaset arenasında yeni bir gerilim dalgasının başlangıcına tanıklık ediyoruz. Özel'in sözleri, adeta bir kartopunun çığa dönüşme potansiyelini taşıyor.
Peki hüküet tarafından nasıl karşılanacak bu çağrı? Şimdilik sessizlik hüküm sürüyor. Ama bu sessizliğin ne kadar süreceği meçhul. Siyasetin seyri, önümüzdeki günlerde epey hareketli geçebilir. Özel'in bu hamlesi, Türkiye siyasetinde yeni bir sayfa açabilir mi? Hep birlikte göreceğiz.
