15 Temmuz İhaneti: Unutulmayacak Bir Gece ve Diri Kalan Öfkemiz
15 Temmuz İhaneti: Unutulmayacak Bir Gece

O gece, Türkiye'nin gökyüzüne karanlık bir bulut gibi çöken ihanetin gölgesi, yıllar geçse de hafızalardan silinmiyor. Saatler ilerledikçe, sokaklarda yankılanan tekbir sesleri ve vatan uğruna canını feda edenlerin hikayeleri, bugün bile yürekleri dağlıyor.

15 Temmuz 2016… Belki de modern Türkiye tarihinin en karanlık sayfalarından biri. Asker üniforması giymiş hainler, milletin iradesini çalmaya kalkıştı. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı: Bu toprakların evlatlarının vatan sevgisi.

Halkın Direnci: Tarihi Bir Direniş

İnsanlar, tankların önüne çıplak elleriyle dikildi. Genç, yaşlı, kadın, erkek demeden… Kimi elinde bayrak, kimi sadece inancıyla. O gece, aslında bir milletin nasıl tek yürek olabildiğinin de kanıtıydı.

  • Tank paletlerinin altında ezilen bayraklar
  • Köprüde kurşun yağmuru altında dimdik duran vatandaşlar
  • Şehit annelerinin feryatları

Ve belki de en önemlisi: "Demokrasi nöbeti" adı altında günlerce meydanları terk etmeyen halkın azmi.

Yaralar Sarıldı Ama Acı Dinmedi

Dokuz yıl geçti aradan. Resmi törenler yapıldı, anıtlar dikildi, şehitlerimiz rahmetle anıldı. Ancak o geceyi yaşayanlar için -özellikle de şehit yakınları- acı hâlâ taze. "Zaman her şeyin ilacıdır" diyorlar ya, bazı yaralar için bu geçerli değil işte.

Peki neden? Çünkü ihanet, bir milletin kolektif hafızasından kolay kolay silinmiyor. Tıpkı bir ağacın gövdesine çakılan çivi gibi -çivi çıkarılsa da izi kalıyor.

Gelecek Nesillere Aktarılacak Bir Ders

Şimdi asıl mesele, bu acı tecrübeyi geleceğe taşımak. Çocuklarımıza anlatacağımız gerçek bir destan bu. "Bir millet uyanırsa neler yapabilir?" sorusunun canlı cevabı.

  1. Vatan sevgisinin ne demek olduğunu öğreten bir gece
  2. Demokrasinin kıymetini hatırlatan bir sınav
  3. Birlik olmanın gücünü gösteren bir ibret

Belki de en önemli ders şu: "Hiçbir güç, millet iradesinin önünde duramaz."

Bugün, o kara geceyi anarken sadece acıyı değil, aynı zamanda ortaya çıkan dayanışma ruhunu da hatırlıyoruz. Çünkü 15 Temmuz, bir yıkım değil, diriliş hikayesidir aslında.