Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, düzenlediği Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Güler, özellikle Karadeniz bölgesinde artan insansız hava ve deniz araçları kullanımına ve Türkiye'nin bu kapsamda aldığı güvenlik önlemlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
15 Aralık'taki İHA Operasyonunun Detayları
Bakan Güler, 15 Aralık tarihinde Türk F-16'ları tarafından vurularak düşürülen bir İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) detaylarını paylaştı. Söz konusu hava aracının, tespit edilmesi oldukça zor bir model olduğunu belirten Güler, bu başarılı tespit ve müdahale için ilgili personeline teşekkür etti.
Güler, vurulan İHA'nın kontrolden çıkmış bir araç olduğunu vurguladı. F-16'lar tarafından takip edilen araç, meskun mahallerden uzakta, en uygun ve güvenli bölgede bir hava-hava füzesi ile etkisiz hale getirildi. Füze isabeti nedeniyle parçalanan aracın enkazına yönelik arama çalışmalarının sürdüğü, enkaz bulunduğunda yapılacak inceleme sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağı bildirildi.
Karadeniz'deki Güvenlik Tehdidi ve Alınan Önlemler
Bakan Güler, Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak Karadeniz'de İHA ve İnsansız Deniz Araçlarının (İDA) yoğun şekilde kullanıldığına dikkat çekti. Bu durumun, bölgedeki ticaret gemileri ve yolcu uçakları için ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunu ifade etti.
15 Aralık'taki olay sırasında, hava trafiği güvenliğinin sağlanması için anında tedbir alındı. İlgili güzergahtaki uçaklar, en yakın havalimanlarına yönlendirilerek güvenli iniş yapmaları sağlandı. Sivil hava trafiğinin emniyeti garanti altına alındıktan sonra, söz konusu İHA'nın imha edildiği aktarıldı.
Karadeniz'deki kritik su üstü ve su altı tesislerinin, özellikle de sondaj gemilerinin korunması için de gerekli tüm önlemlerin alındığını kaydeden Güler, rotasını şaşıran veya kontrolden çıkan İDA'lara ve su altı tehditlerine karşı geliştirilmiş ve uygulanan özel tedbir protokollerinin bulunduğunu belirtti.
Bölgesel Çatışmanın Yansımaları ve Sürekli Tetikte Olma Hali
Yaşar Güler'in açıklamaları, komşu bölgedeki bir savaşın Türkiye'nin güvenlik gündemini ve operasyonel faaliyetlerini nasıl doğrudan etkilediğini gözler önüne serdi. Karadeniz, artık sadece ticari bir deniz yolu değil, aynı zamanda teknolojik savaş araçlarının yoğun olarak kullanıldığı bir alan haline gelmiş durumda.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu belirsiz ve dinamik tehdit ortamında, hem sivil hayatı ve kritik altyapıyı korumak hem de uluslararası seyrüsefer güvenliğine katkı sağlamak adına 24 saat esasına dayalı bir gözetim ve müdahale kabiliyetini sürdürüyor. Bakan Güler'in ifadeleri, bu kapsamda gerçekleştirilen başarılı bir operasyonun perde arkasını paylaşırken, olası yeni tehditlere karşı da hazırlıklı olunduğunun mesajını verdi.