
Tam da her şeyin altüst olduğu o anlarda, Mehmetçik yine dimdik ayakta. Türk Silahlı Kuvvetleri, doğal afetlerle mücadelede adeta seferber oldu diyebiliriz. Son günlerdeki şiddetli yağışların yol açtığı sel ve heyelan felaketlerine müdahale için tüm birimler alarma geçti.
Öyle ki, afet bölgelerinde adeta bir insan zinciri oluşturan askerlerimiz, enkaz altında kalanları kurtarmak için gece gündüz demeden çalışıyor. Hani derler ya 'ateş düştüğü yeri yakar' diye, işte tam da o yanan yerlere su serpen bir el gibi Mehmetçik.
Gece Yarısı Çağrısına Saniyeler İçinde Yanıt
Olur da bir gün doğa insana küserse, ardından gelen çığlıklara ilk kim koşar? Cevap belli: Türk askeri. Son operasyonlarda, en ücra köşelere bile ulaşmak için her türlü imkân seferber edildi. Zorlu arazi koşullarında, adeta bir çelik yumruk gibi ilerleyen ekipler, vatandaşların yüzünü güldürmek için var gücüyle çalışıyor.
Helikopterlerin inişi, botlarla ulaşım, hatta bazen sırtlarda taşınan yardım malzemeleri... Tüm bu çabalar, aslında şu basit gerçeği hatırlatıyor: Mehmetçik sadece sınırlarda değil, yardıma ihtiyacı olan her Türk vatandaşının yanında.
Sadece fiziksel destek değil, manevi destek de var
Askerlerimiz, afetzedelere sıcak yemek ve barınma imkânı sağlamanın yanı sıra, onlara moral de veriyor. O küçük çocuklara uzatılan bir çikolata, yaşlı teyzeye içirilen bir bardak çay... İşte bunlar, resmi raporlara geçmeyen ama yüreklere işleyen detaylar.
Doğanın gazabına karşı insanın direncini simgeleyen bu görüntüler, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Vatandaşlar, askerlerimize destek mesajları yağdırırken, bir kez daha gördük ki: Türkiye'nin her karış toprağında Mehmetçik'in izi var.
Peki ya sonra? Afetler geçer, sular çekilir, ama o insanların yüreğinde bir kahramanlık hikâyesi kalır. İşte bu hikâyenin başrolünde her zaman Mehmetçik var.