Venezuela'nın gözüpek pilotları, dün Karadeniz'in uluslararası sularında adeta bir gerilim filminden fırlamışçasına sahne aldı. İki adet savaş uçağı, ABD Donanması'na ait bir gemiye öylesine yakın uçuş gerçekleştirdi ki, askeri uzmanlar bile nefeslerini tuttu.
Olay, Washington yönetiminin Venezuela'ya uyguladığı ekonomik yaptırımları gevşetme kararının ardından yaşandı. İronik, değil mi? Tam da ilişkiler düzeliyor derken, gökyüzünde yeni bir kriz patlak verdi.
Tehlikeli Buluşma: Saniyeler İçinde Tırmanan Gerilim
Venezuela Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, iki SU-30 tipi savaş uçağı rutin bir devriye uçuşu gerçekleştiriyordu. Ancak ABD'li yetkililer olayı çok farklı yorumluyor. Onlara göre bu, 'güvenli olmayan ve profesyonellikten uzak' bir hareketti. Öyle ki, uçaklar geminin sadece 5-10 kilometre yakınından geçti. Askeri terminolojide bu, 'bir adım ötede çatışma' anlamına gelebilir.
Peki ya pilotlar? Onlar ne yaptıklarının farkında mıydı? Kim bilir... Belki de sadece 'merhaba' demek istediler. Ama silahlı bir devlete ait savaş uçaklarıyla yapılacak bir merhabanın bedeli ağır olabilirdi.
Washington'dan Sert Tepki: 'Kabul Edilemez'
ABD Donanması'nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklama oldukça netti: "Venezuela uçaklarının provokatif hareketi kabul edilemez." Açıklamada, bu tür davranışların yanlış anlaşılmalara ve istenmeyen olaylara yol açabileceğinin altı çizildi. Pentagon'dan gelen ilk yorumlar ise daha da sert oldu. Bir yetkili, "Bu, barış içindeki bir ortamda beklediğimiz bir davranış değil" ifadelerini kullandı.
Venezuela tarafı ise olayı tamamen farklı bir perspektiften anlatıyor. Onlara göre uçaklar, ülkenin egemen hava sahasını korumakla görevliydi ve herhangi bir provokasyon amaçlanmamıştı. Hatta, "ABD gemisinin Venezuela'nın karasularına fazla yaklaştığı" iddia ediliyor. Kim haklı? Uluslararası hukuk uzmanlarına göre, cevap o kadar da basit değil.
Bölgesel Gerilimler ve Küresel Yansımalar
Bu olay, sadece iki ülke arasındaki bir anlaşmazlıktan çok daha fazlasını temsil ediyor. Karadeniz, son yıllarda Rusya ve NATO arasındaki gerilimlerin odak noktası haline geldi. Venezuela'nın Rusya ile olan yakın ilişkileri de düşünüldüğünde, bu 'küçük' olayın büyük yankıları olabilir.
Askeri analistlere göre, bu tür yakın karşılaşmalar genellikle iletişim hatalarından veya yanlış anlaşılmalardan kaynaklanıyor. Ancak bazen, kasıtlı olarak 'güç gösterisi' amacı taşıyabiliyor. Venezuela'nın amacı neydi? Kimse tam olarak emin değil. Belki de sadece 'buradayız' demek istediler. Ama bunu yaparken, uluslararası sularda bir krize neden olma riskini aldılar.
Sonuç olarak, her iki taraf da olayın tekrarlanmaması gerektiği konusunda hemfikir. Ancak bölgedeki askeri varlığın artmaya devam etmesi, benzer olayların yaşanma olasılığını da beraberinde getiriyor. Uluslararası sularda kimin ne yapabileceği, ne kadar yaklaşabileceği gibi sorular hala gri bölgelerle dolu. Ve gri bölgeler, her zaman risk demek.
