Ankara'da siyasetin nabzı yine hızlı atıyor. CHP'nin koridorlarında dolaşan dedikodular nihayet somut bir dava ile karşımıza çıktı. Eski Genel Sekreter Selin Sayek Böke hakkında açılan kurultay davası, partinin iç dinamiklerinde yeni bir sarsıntıya neden oldu.
Olay şu: Böke, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında partinin işleyişine dair bazı eleştirilerde bulundu. "Parti içi demokrasi" ve "yönetim anlayışı" konularında sarf ettiği sözler, parti yönetiminin hiç de hoşuna gitmemiş görünüyor.
Davayı Açan İsim Belli Oldu
CHP İzmir Milletvekili ve PM üyesi Tuncay Özkan'ın başvurusu üzerine harekete geçen Parti Meclisi, disiplin soruşturması başlatılması yönünde karar aldı. Özkan'ın iddiasına göre Böke'nin açıklamaları, "parti tüzüğünün belirlediği sınırları aşmış" ve "parti disiplinini zedeleyici" nitelikteymiş.
Bu gelişme, parti içindeki dengeleri altüst edebilecek türden. Zira Böke, partinin önemli isimlerinden biri olarak görülüyor. Eski genel sekreterlik görevi de düşünülünce, bu hamle içerideki gerilimin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Kulislerde Neler Konuşuluyor?
Parti içindeki kaynaklar, bu hamlenin sadece bir kişiye yönelik olmadığını fısıldıyor. Muhalif seslere göre bu, parti yönetiminin eleştirilere tahammül sınırlarını gösteren bir işaret. Kimi deyim yerindeyse "ibret-i alem" için atılmış bir adım.
Öte yandan, Böke'nin destekçileri ise bu durumu partinin demokrasi anlayışına gölge düşüren bir gelişme olarak yorumluyor. "Fikir özgürlüğü" ve "iç eleştiri" hakkının kısıtlandığını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Şimdi herkesin gözü Parti Meclisi'nin alacağı kararda. Disiplin kurulunun vereceği karar, parti içindeki muhalif kanadın geleceği açısından hayati önem taşıyor. Bu karar aynı zamanda CHP'nin iç demokrasi standartları konusunda da önemli bir gösterge olacak.
Ankara'daki siyaset arenasında bu gelişmeler yaşanırken, sıradan vatandaşın aklında ise başka sorular var: Acaba bu tür iç çekişmeler, partinin toplumla olan bağlarını zayıflatır mı? Yoksa sağlıklı bir demokrasinin gereği olarak mı görülmeli?
Sonuç olarak, CHP'nin içinde bulunduğu bu süreç, Türk siyasetindeki parti içi demokrasi tartışmalarına yeni bir boyut kazandıracak gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde alınacak kararlar, hem parti hem de ülke siyaseti açısından belirleyici olabilir.