Ankara'da bugün beklenen karar açıklandı - ve CHP'lileri hayal kırıklığına uğrattı desek yanlış olmaz. Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin olağanüstü kurultay talebini noktası virgülüne kadar reddetti.
Peki mahkeme bu kararı alırken hangi gerekçeleri öne sürdü? Aslında durum oldukça net: CHP tüzüğünün 89. maddesi diyor ki, merkez yönetim kurulu üyelerinin beşte birinin yazılı isteğiyle olağanüstü kurultay toplanabilir. Fakat işte o "beşte bir" oranına ulaşılamamış. Mahkeme dosyayı incelerken bu matematiksel eksikliği fark etmiş olacak ki, "yetersiz sayı" gerekçesiyle talebi hukuken geçersiz buldu.
Sayılar Tutmadı, Kurultay Hayali Suya Düştü
Şöyle bir düşünsenize - tüzük maddeleri bazen siyasi hesapları altüst edebiliyor. CHP içinde kurultay isteyenler tam 43 imza toplamışlar. Ama ne yazık ki bu sayı, gerekli olan minimum sayının altında kalmış. Mahkeme de zaten kararını bu basit ama kritik hesap hatası üzerine inşa etmiş.
Karar metninde özellikle vurgulanan bir nokta var: "İstenen tedbirin hukuki dayanağı bulunmamaktadır." Yani mahkeme, CHP'nin talebinin hukuken desteklenebilir bir yanı olmadığına kanaat getirmiş. Bu tür durumlarda genellikle mahkemeler tüzük maddelerine sıkı sıkıya bağlı kalırlar - ki bu kararda da öyle olmuş.
Siyasi Dalgalanmalar Bekleniyor
Bu red kararının CHP içindeki etkileri ne olacak? Aslında bu sorunun cevabını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Parti içi muhalefetin elinden önemli bir koz alınmış oldu. Kurultay isteğinin reddi, mevcut yönetimin elini güçlendiren bir gelişme olarak yorumlanabilir.
Ankara'nın politik koridorlarında fısıltılar dolaşıyor - bazıları bu kararın parti içi dengeleri kökten değiştirebileceğini söylüyor. Diğer yandan, kararın temyize götürülüp götürülmeyeceği de merak konusu. Hukukçulara göre, eğer sayısal yetersizlik bu kadar netse, temyizde de sonucun değişme ihtimali oldukça düşük.
Sonuç olarak, CHP'liler için bugün hayal kırıklığıyla sonuçlanan bir gün oldu. Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı, siyasi hesapları altüst ederken, tüzük maddelerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Siyaset sahnesinde bazen en küçük detaylar - bir imza, bir madde, bir oran - her şeyi değiştirebiliyor.