
Göreve geldiği ilk günden bu yana adeta bir fırtına gibi esen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kez de 2025 yılına damgasını vuracak bir hamleyle karşımızda. Dün akşam saatlerinde yaptığı o önemli açıklama, gelecek dönemin rotasını çizen nitelikteydi.
Aslında beklenen bir adımdı bu - her lider gibi o da vizyonunu paylaşmak zorundaydı. Ama öyle sıradan bir metin değildi ortaya çıkan. İçinde hem sert gerçekler hem de iddialı hayaller vardı.
Ekonomide Radikal Adımlar Geliyor
Enflasyonla mücadele artık bir numaralı öncelik. Tatar'ın dediğine göre, "fiyat istikrarı olmadan hiçbir şeyin anlamı kalmıyor". Belki de haklıydı - vatandaşın cebini en çok yakan mesele buydu çünkü.
İşsizlik oranlarını düşürmek için yepyeni teşvik paketleri hazırlanıyor. Özellikle gençlere yönelik istihdam projeleri, bildirgenin en dikkat çeken başlıklarından biri oldu. "Gençlerimiz geleceğimizdir" demekle yetinmeyip somut adımlar atılacağının altı çizildi.
Dış Politikada Sert Duruş
Kıbrıs meselesinde bildiğimiz Tatar duruşu devam ediyor. Ama bu sefer daha farklı bir dil var - hem kararlı hem de diyaloga açık. "Egemenliğimizden taviz vermeyeceğiz" sözleri, salondaki en güçlü alkışı aldı desem yalan olmaz.
Uluslararası arenada daha aktif olma sözü verilirken, Türkiye ile ilişkilerin "tarihi bir düzeyde" sürdürüleceği vurgulandı. Bu kısım özellikle dikkat çekiciydi - sanki bir mesaj daha vardı arka planda.
Enerji kaynaklarının paylaşımı konusunda ise oldukça net ifadeler kullanıldı. "Bizim hakkımız olanı alacağız" cümlesi, belki de en çok konuşulacak ifade olarak hafızalara kazındı.
Yerel Yönetimlerde Reform
Belediyelerin yetki ve bütçelerinin artırılacağı müjdesi, özellikle yerel yöneticileri sevindirdi. Tatar'ın "merkezden yönetim anlayışından uzaklaşıyoruz" açıklaması, önemli bir zihniyet değişikliğinin habercisiydi.
Altyapı yatırımlarına ayrılacak kaynağın iki katına çıkarılması ise vatandaş için somut iyileşme vaadi taşıyor. Yollar, su şebekeleri, elektrik altyapısı... Hepsi elden geçecekmiş.
Sonuç olarak? Tatar'ın bu bildirgesi, sadece bir seçim vaadi olmanın ötesinde, ciddi bir dönüşüm programı gibi duruyor. Tabii kağıt üzerinde kalmayacağını zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebilirim ki - siyaset arenasını hareketlendirecek bir hamle oldu bu.