
Bir düşünün: Yürüdüğünüz orman yolunda, ağaçların arasında parıldayan cam kırıkları ya da rüzgârla savrulan plastik poşetler... Manzara güzel mi? Hiç değil. Sıfır Atık Vakfı'nın son raporu, bu görüntülerin sadece estetik sorun olmadığını ortaya koyuyor.
Doğanın Sessiz Çığlığı
Cam şişeler, yüzyıllarca toprakta kalabiliyor. Plastikler ise –inanın bana– neredeyse bizden daha uzun yaşıyor. Piknik sonrası unuttuğunuz o masum görünümlü pet şişe, belki de bir sincap yuvasını işgal ediyor şu anda.
Vakıf yetkilileri, son üç yılda ormanlık alanlardaki atık miktarının %40 arttığını belirtiyor. Rakamlar ürkütücü:
- 1 cam şişe, 1 m² toprağı 100 yıl boyunca verimsizleştiriyor
- Plastik atıklar, 450'den fazla canlı türü için ölümcül risk taşıyor
- Orman yangınlarının %12'si, cam kırıklarının güneş ışınlarını odaklamasıyla başlıyor
Peki Ya Çözüm?
Aslında basit: "Götürdüğünü geri getir" kuralı. Ama biz insanlar, basit kuralları sevmiyoruz galiba. İşte size doğa dostu alternatifler:
- Piknik yaparken kullan-at ürünler yerine yeniden kullanılabilir malzemeler tercih edin
- Cam atıkları ayrı bir torbada biriktirip geri dönüşüm noktalarına bırakın
- Plastik su şişesi kullanmak zorundaysanız, en azından onu çöpe değil, geri dönüşüm kutusuna atın
Unutmayın: Ormanlar sadece ağaç topluluğu değil, milyonlarca canlının evi. Ve evimize çöp atmak – kimin fikriydi bu? – hiç de akıllıca değil.