İnsanlık tarihinin en zorlu sınavlarından birinin yaşandığı Gazze için Türkiye'den nefes kesen bir dayanışma hareketi yükseliyor. Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları, adeta tek vücut olmuş durumda.
Öyle ki, bu iş birliği sıradan bir yardım kampanyasının çok ötesine geçiyor. Tam anlamıyla bir insanlık dersi niteliğinde. Kimi akademisyenler ders saatlerinden fedakarlık yaparken, kimi öğrenciler sosyal medyayı bir seferberlik alanına çeviriyor.
Bir Araya Gelmek İçin Onlarca Neden
Peki bu kadar farklı kurum nasıl oldu da bu kadar hızlı bir şekilde ortak bir paydada buluşabildi? Cevap aslında çok basit: İnsanlık onuru. Gazze'de yaşanan insani kriz o kadar derin ki, herkes üzerine düşeni yapmak için adeta yarışıyor.
Şu anda Türkiye genelinde onlarca üniversite kampüsü, yardım kolilerinin toplandığı birer dayanışma merkezine dönüşmüş durumda. Öğrenciler -inanması güç ama- neredeyse uyumadan çalışıyor. Kimi ilaç topluyor, kimi gıda malzemesi, kimi de giysi.
STK'ların Rolü: Deneyim ve Organizasyon
Sivil toplum kuruluşları ise bu süreçte adeta birer orkestra şefi gibi çalışıyor. Yılların deneyimini ortaya koyarak, dağınık görünen bu enerjiyi organize ediyorlar. Yardımların doğru yere, doğru zamanda ulaşması için hummalı bir çaba var.
Bir STK temsilcisinin dediği gibi: "Bu iş sadece yardım toplamak değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesi." Gerçekten de öyle. Herkes kendi imkanları ölçüsünde katkı sağlamaya çalışıyor.
Akademinin Sessiz Çığlığı
Üniversitelerin bu sürece katılımı ise oldukça anlamlı. Akademik camia genellikle daha yavaş hareket eder - bürokrasi derler ya - ama bu sefer işler farklı yürüyor. Rektörlükler hızlı karar alıyor, akademisyenler sahaya iniyor, öğrenciler ise en büyük motivasyon kaynağı oluyor.
Aslında düşününce, üniversitelerin asli görevi sadece eğitim-öğretim değil ki! Topluma öncülük etmek, insani değerleri yaşatmak da var. İşte tam da bu noktada, Gazze için yapılan çalışmalar üniversitelerin bu misyonunu hatırlatıyor bize.
Sonuçta ne mi oluyor? Türkiye'den yükselen bu dayanışma ruhu, Gazze'deki kardeşlerimize umut oluyor. Belki fiziki mesafeler uzak ama yürekler gerçekten çok yakın.
Bu hareket gösteriyor ki, insanlık için bir şeyler yapmak istediğinizde önünüzde hiçbir engel duramaz. Üniversiteler ve STK'lar bunu kanıtlıyor. Gerisi mi? Gerisi zaten tarihe not düşülmüş bir insanlık dersi...
