İzmir'de öyle bir hareket başladı ki, insanın yüreğine su serpiyor adeta. Gazzeli kardeşlerimiz için bir araya gelen İzmirli kadınlar, tam anlamıyla bir dayanışma örneği sergiliyor.
Şu sıralar herkesin dilinde Gazze... Ama onlar sadece konuşmakla yetinmemiş, harekete geçmiş. Buca ilçesinde kurulan "Hayır Çarşısı" adeta bir sevgi çemberine dönüşmüş durumda. Kadınlar, evlerinde hazırladıkları yemekleri, tatlıları getiriyor - kiminin elinden çıkma börekler, kiminin özenle pişirdiği zeytinyağlılar...
Elleri Dua Gibi, Yürekleri Hep Beraber
Buca Belediyesi'nin desteğiyle hayata geçen bu projede kadınlar gece gündüz demeden çalışıyor. "Biz burada sadece yemek yapmıyoruz" diyor içlerinden biri, "her bir tabakta dualarımızı, umudumuzu katıyoruz."
Ve işte en can alıcı nokta: Satıştan elde edilecek tüm gelir, Filistin'e bağışlanacak. Yani alınan her bir porsiyon, oradaki bir çocuğun yüzünü güldürecek belki de.
Dayanışmanın En Somut Hali
Çarşıda sadece yemek de yok aslında. Kadınların el işleri, ördükleri atkılar, bereleler - hepsi bu anlamlı amaç uğruna sergileniyor. Sanki her bir ürün, "buradayız, sizi unutmadık" diye fısıldıyor.
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın dediği gibi: "Zor günlerden geçerken insanlığın sesi olmak boynumuzun borcu." Bu sözler boşa değil - belediye tüm imkanlarını seferber etmiş durumda.
Peki ya kadınlar? Onların enerjisi görülmeye değer doğrusu. "Evde oturup üzüleceğimize, bir şeyler yapalım dedik" diyorlar. Ve yapıyorlar da! İzmir'in o sıcak insanlığını, samimiyetini her bir ürüne işliyorlar adeta.
Bu çarşı sadece bir yardım projesi değil aslında. İnsanın insanlığını hatırladığı, dayanışmanın ne demek olduğunu gösteren canlı bir örnek. İzmir'den Gazze'ye uzanan bu sevgi köprüsü, aslında hepimizin ne kadar bağlı olduğunu hatırlatıyor.
Hayır Çarşısı, Buca'daki belediye tesislerinde ziyaretçilerini bekliyor. Gidenler sadece lezzetli yemeklerle değil, yürekleri ısıtan bir dayanışma hikayesiyle dönüyor evlerine.