
Ankara'da adalet terazisi son dokuz yılda hiç durmadı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yayınladığı rapor, FETÖ'ye yönelik operasyonların boyutunu gözler önüne serdi. Tam 201 bin 37 dosya... Evet, yanlış duymadınız. Bu kadar çok dosyanın kapanması, yargının bu konuda ne kadar ciddi olduğunun da bir göstergesi.
Rakamlar Konuşuyor: Devasa Bir Yargı Süreci
2016'dan bu yana süren operasyonlarda, her biri titizlikle incelenen yüz binlerce dosya artık tarihe karıştı. Peki bu süreç nasıl işledi? İşte bazı çarpıcı detaylar:
- Her gün ortalama 60 dosyanın sonuçlandırıldığı hesaplanıyor
- Özellikle 2016-2019 arasında yoğun bir tempo yakalandı
- Savcılık ekipleri, bazı dosyaları günlerce aralıksız inceledi
Ankara Adliyesi'nden bir yetkili (isim vermek istemedi), "Bu süreçte çok sayıda mesai arkadaşımız neredeyse evlerini unuttu" diye ekliyor. Gerçekten de, bu kadar yoğun bir tempo ancak büyük bir özveriyle açıklanabilir.
Yargının Kararlılığı ve Toplumsal Etkileri
FETÖ'nün 15 Temmuz hain kalkışmasından sonra başlayan bu süreç, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Savcılık kaynakları, en küçük bir ipucunun bile atlanmadığını vurgularken, bazı dosyaların 10 binden fazla sayfa belge içerdiğini belirtiyor.
Peki ya vatandaşlar ne diyor? Ankara'nın çeşitli semtlerinde konuştuğumuz kişilerin çoğu, bu sürecin ülke güvenliği için gerekli olduğunu düşünüyor. "Artık daha güvendeyiz" diyen esnaf Mehmet Bey'in sözleri, bu görüşü destekler nitelikte.
Tabii ki, herkes aynı fikirde değil. Bazı çevreler sürecin uzunluğundan şikayetçi olsa da, yargı mensupları "Adalet aceleye gelmez" diyerek cevap veriyor.