Tam 45 yıl boyunca süren bir hukuk mücadelesi nihayet sonuçlandı. Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, adeta tarihi bir karara imza atarak TCDD'ye ait arsalar üzerinde fiili durum oluşturan işgalcilerin tahliyesine hükmetti.
Olayın temeli aslında 1970'li yıllara dayanıyor. Devlet Demiryolları'nın Samsun'daki arazileri için kamulaştırma yapıldığı o günlerde, ödenmesi gereken bedeller bir türlü tam olarak karşılanamamış. İşte bu açık, yıllar içinde büyüyen bir hukuk sarmalına dönüşmüş.
Yargıtay Devreye Girdi
Mahkeme süreci aslında oldukça ilginç bir seyir izlemiş. Önceki duruşmalarda TCDD lehine alınan karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından incelenmiş ve -beklentilerin aksine- bozulmuş. Yüksek mahkeme, o meşhur hukuk deyişini hatırlatırcasına "kamulaştırma bedelinin tam ödenmemesi durumunda mülkiyetin geçmeyeceği" yönündeki görüşünü net olarak ortaya koymuş.
Bu karar üzerine Samsun'daki mahkeme, dosyayı yeniden ele almış ve nihayetinde tahliye yönünde kesin kararını vermiş. Yargıç, neredeyse yarım asırdır süren bu anlaşmazlığa noktayı koyarken hukukun üstünlüğünü bir kez daha teyit etmiş oldu.
Emsal Niteliğinde Bir Karar
Peki bu karar ne anlama geliyor? Aslında cevap oldukça net: Devlet mülkiyetinin korunması konusunda çok önemli bir yargısal emsal oluşturuldu. Mahkeme adeta "hukuk herkes için eşit işler" mesajı verdi.
Kararın en dikkat çekici yanlarından biri de -inanması güç ama- taraflar arasında herhangi bir bedel ödenmesine gerek olmaması. Çünkü mahkeme, kamulaştırma bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle mülkiyetin zaten TCDD'de kaldığını hükme bağladı.
Sonuç olarak, Samsun'da yıllardır devam eden bu hukuk mücadelesi, devlet mülkiyetinin korunması lehine sonuçlandı. Mahkeme kararı, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir kez daha teyit edildiği, aynı zamanda devlet mülklerinin korunması açısından da önemli bir emsal oluşturdu.