Hani derler ya, yargı mekanizması sessiz sedasız işler diye... İşte o teoriyi alt üst eden bir gelişme Şanlıurfa'nın kadim ilçesi Viranşehir'den geldi. Tam da herkesin gündeminin başka meselelerle dolduğu bir dönemde, 4. Asliye Ceza Mahkemesi adeta gök gürültüsü gibi bir karara imza attı.
Olay öyle sıradan bir dava değil, adeta hukuk tarihine not düşülecek cinsten. Mahkeme salonunda yaşananlar, yargı camiasında hâlâ konuşuluyor. Kimi hukukçular bu kararı "cesur" diye nitelerken, kimi de "düşündürücü" buluyor - ki zaten hukukun güzelliği de bu değil mi?
Kararın Perde Arkası
Aslında her şey o sıradan görünen duruşma günü başladı. Salon tıklım tıklım doluydu, hava adeta elektriklenmişti. Hakim heyetinin yüz ifadelerinden önemli bir kararın geleceği belli oluyordu. Ve nihayet o an geldi...
Karar öylesine beklenmedikti ki, salondakilerin nefesini kesti desem abartmış olmam. Savunma tarafı şaşkın, iddia makamı ise -itiraf edeyim- bir hayalet görmüş gibiydi. Öyle ya, yargı dünyasında bazen öyle kararlar olur ki, herkesi şaşırtır.
Hukuk Dünyasında Yankıları
Peki neydi bu kararı bu kadar önemli kılan? İşin aslı, mahkemenin yaklaşımıydı. Geleneksel yargı kalıplarının dışına çıkan, adeta "ben buradayım" diyen bir duruş sergilemişti. Hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak cinsten bir içtihat yaratmışlardı vesselam.
- Kararın teknik detayları hukukçuları ikiye böldü
- Uygulanan yöntemler alışılagelmişin dışındaydı
- Delillerin değerlendirilme biçimi tartışma yarattı
Kim bilir, belki de yıllar sonra bu karara dönüp bakacak ve "İşte modern Türk yargısının dönüm noktası" diyeceğiz. Ya da belki sadece Viranşehir'in tozlu mahkeme kayıtları arasında unutulup gidecek - zaman gösterecek.
Sonuçlar ve Beklentiler
Kararın ardından Viranşehir sokaklarında farklı bir heyecan var. Kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde herkes bu tarihi kararı konuşuyor. Kimileri için adaletin tecellisi, kimileri içinse -kabul edelim- tam bir sürpriz oldu.
Aslında bu karar bize şunu gösterdi: Anadolu'nun göbeğinde, belki de hiç ummadığımız yerlerde, yargı mekanizması canlı ve diri. Ve işte bu, hepimiz için umut verici değil mi?
Son söz? Sanırım Viranşehir'deki 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sadece bir karar vermekle kalmadı, aynı zamanda Türk yargı tarihinde silinmez bir iz bıraktı. Gerisini zaman gösterecek...
