Ankara'da adalet terazisi yine tartışmalı bir kararla sallandı. Ziya Kadiroğlu ismi, bir kez daha mahkeme koridorlarında yankılandı. Ve sonuç? Beklentilerin aksine, özgürlük.
Savcı, ısrarla tutuklanmasını istedi. Dosyayı ellerinde tutan hakimler ise bambaşka bir yöne gitti. Sanki daha önce verilmiş kararların tekrarı gibi - Kadiroğlu, tahliye edildi.
Mahkeme Salonundaki Gergin Bekleyiş
O salonu düşünün. Herkes nefesini tutmuş, savcının her kelimesini tartıyor. Tutuklama talebi geliyor, ağır ifadeler... Ama mahkeme heyeti adeta duvar gibi. "Yeterli şüphe yok" diyorlar. Bu nasıl bir çelişki?
Avukatlar seviniyor tabii. Zaten önceki duruşmalarda da benzer senaryolar yaşanmıştı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bu konuda ısrarcı görünüyor. "Delil yetersiz" diye ısrar ediyorlar.
Yargının İçinden Sesler
İşin ilginci, mahkeme heyeti savcının tüm argümanlarını bir kenara itti. Dosyayı incelediler, tartıştılar ve sonunda o meşhur kararı verdiler: "Tutuklama gereksiz."
Bu karar, aslında yargı sistemimizdeki farklı bakış açılarını da gözler önüne seriyor. Kimi yeterli delil görüyor, kimi görmüyor. Peki ya sizce hangisi doğru?
Kadiroğlu için yol bitmiş değil. Davası devam edecek ama en azından şimdilik özgür. Ankara'nın soğuk mahkeme koridorlarından çıkıp sıcak eve dönmenin rahatlığını yaşıyor şu an.
Bu karar, Türk yargı sistemindeki tutuklama politikalarına dair yeni sorular da getiriyor. Nerede tutuklanmalı, nerede serbest bırakılmalı? Cevabı bulmak o kadar da kolay değil.