Akdeniz'in sakin sularında bugün beklenmedik bir hareketlilik yaşandı. İsrail bayraklı Hanzala adlı kargo gemisi, uluslararası sularda bir operasyonla karşı karşıya kaldı. Olay, bölgedeki deniz trafiğini altüst ederken, diplomasi kanallarında da yoğun bir tempoya neden oldu.
Gemi, rotasını değiştirmesi yönündeki uyarıları dinlemeyince, yetkililer harekete geçti. Kimilerine göre bu, rutin bir denetimdi; kimilerine göreyse uluslararası hukukun sınırlarını zorlayan bir hamle. Peki gerçekte ne oldu?
Sabahın Erken Saatlerinde Başlayan Gerilim
Gün doğmadan önce, Hanzala'nın telsizinden gelen sinyaller, bölgedeki diğer gemileri alarma geçirdi. Kaptanın sesindeki gerginlik, olayın ciddiyetini ele veriyordu sanki. "Bizi durdurmaya çalışıyorlar!" diye bağırdığı duyuldu, sonra iletişim kesildi.
Sonraki saatlerde:
- Bölgeye hızla askeri botlar konuşlandırıldı
- Havadan helikopterlerle gözetleme yapıldı
- Geminin elektronik sistemlerine müdahale edildiği iddia edildi
Denizcilik yetkilileri, "Standart prosedürler uygulandı" açıklamasını yapsa da, gemideki mürettebatın anlattıkları durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Bir tayfa, "Sanki bir aksiyon filmindeydik" diye anlatıyor yaşadıklarını.
Diplomatik Kriz mi, Yoksa Rutin Uygulama mı?
İsrail Dışişleri Bakanlığı, olayı "kabul edilemez" diye nitelendirirken, müdahalede bulunan taraf ise "deniz güvenliği" gerekçesini öne sürdü. Aslında bu tür gerilimler Akdeniz'de yeni değil ama Hanzala özelinde işler biraz daha karıştı.
Geminin:
- Yükü hakkında çelişkili açıklamalar var
- Rotası son dakikada değiştirilmiş
- Mürettebat listesi tam olarak açıklanmadı
Deniz hukuku uzmanları, "Bu kadar sert bir müdahale için daha güçlü gerekçeler göstermeleri gerekirdi" diyor. Öte yandan, bölgedeki bir güvenlik yetkilisi ise "Her şey kurallara uygun yapıldı" iddiasında.
Şimdi gözler, geminin yanaşması beklenen liman kentine çevrildi. Orada neler yaşanacak? Mürettebata ne olacak? Ve en önemlisi, bu olay bölgedeki güç dengelerini nasıl etkileyecek? Cevabını zaman gösterecek...
