
İsviçreli gıda devi Aryzta, adını pek duymadığımız ama dünyanın dört bir yanında ürünlerini tükettiğimiz bir dev. Fakat bu kez, lezzetli kruvasanlarının ve unlu mamullerinin gölgesinde, oldukça acı bir tat bırakan bir skandalla gündemde. Evet, konuşacağımız şey, şirketin tepesindeki isim olan CEO Urs Jordi'nin beklenmedik ve sürpriz bir şekilde görevden alınması.
Peki neydi bu ani kararın ardındaki sebep? Görünüşe göre işin içinde duygular var. Hem de şirket politikalarını hiçe sayan, profesyonel sınırları allak bullak eden türden. Yönetim kurulunun yaptığı açıklama, olayı 'uygunsuz bir ilişki' olarak nitelendiriyor. Kulağa oldukça resmi ve soğuk gelse de, ardında yatan hikaye muhtemelen bir diziden fırlamışa benziyor.
Jordi, bir çalışanla olan ilişkisinin, şirketin etik kurallarını ve davranış kodlarını ihlal ettiği gerekçesiyle kapının önüne konuldu. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Büyük bir holdingin tepesindeki isim için bu kadar sert bir karar alınması, ilişkinin sandığımızdan çok daha karmaşık ve sorunlu olduğunu gösteriyor olabilir mi? Cevap, büyük olasılıkla evet.
Skandalın Şirkete Etkisi ve Yeni CEO
Piyasalar, bu tür sarsıntıları hiç sevmez. Hele hele Aryzta gibi zaten zorlu bir dönemden geçen bir şirket için durum daha da hassas. Skandalın hemen ardından, yönetim kurulu hızlı bir hareketle yeni bir ismi CEO koltuğuna oturttu: Kevin Toland. Toland, şirketin içinden gelen ve işleri yakından bilen bir isim. Bu hamle, sanki 'lütfen panik yapmayın, her şey kontrol altında' demenin bir yolu gibi.
Fakat işin gerçeği, böyle bir skandalın şirketin itibarı üzerinde oluşturduğu lekeleri silmek hiç de kolay değil. Yatırımcıların güveni sarsıldı, çalışanların moralinde ise ister istemez bir düşüş yaşandı. Profesyonellikle kişisel hayat arasındaki o ince çizgi, bir kez daha ne kadar hassas olduğunu gösterdi.
Olay, sadece bir CEO'nun işten çıkarılmasından çok daha fazlası aslında. Kurumsal dünyada gücün ve konumun, kişisel tercihleri nasıl etkilediğine ve bu tercihlerin nelere mal olabileceğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Bir anlık bir karar, kariyeri bir anda sonlandırabiliyor. Düşünsenize, yılların emeği, bir ilişki yüzünden bir anda uçup gidebiliyor.
Sonuç olarak, Aryzta'nın hikayesi, kurumsal hayatta etik kuralların ne denli ciddiye alındığının bir kanıtı. Belki de bir uyarı: İş yerinde duygulara yenik düşmek, sandığımızdan çok daha pahalıya patlayabilir. Şimdi herkesin merakla beklediği soru ise şu: Bu skandal, Aryzta'yı uzun vadede nasıl etkileyecek? Cevabını zaman gösterecek.