İstanbul siyasetinde adeta bir bomba patladı derler ya, işte öyle bir gelişme. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önemli isimlerinden Başkan Vekili Nuri Aslan için savcılık tarafından istenen ceza herkesi şaşkına çevirdi.
Olay şu: Aslan hakkında, görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla dava açılmıştı. Savcılık, iddianamesini tamamladı ve sonuç? Tam 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle karşı karşıya.
Davada Son Durum Ne?
Davanın seyri oldukça ilginç. Savcılık, Aslan'ın belediye başkan vekili olarak görev yaptığı sırada, yetkilerini aştığını iddia ediyor. Yani işin özü, 'bu yetki senin değildi ama kullandın' deniliyor.
Peki ne olacak şimdi? Tabii ki yargılama süreci devam edecek. Mahkeme, savcılığın bu talebini değerlendirecek ve nihai kararını açıklayacak. Ancak şunu söylemeliyim ki, siyaset arenasında bu tür gelişmeler genellikle uzun soluklu tartışmalara yol açıyor.
Siyasi Yansımaları Nasıl Olur?
İstanbul gibi devasa bir kentin belediye yönetiminde böyle bir davanın elbette siyasi etkileri olacaktır. Muhalefet partilerinin konuyu nasıl değerlendireceği, iktidar kanadının tepkisi - tüm bunlar önümüzdeki günlerin gündem maddelerinden biri olmaya aday.
Aslına bakarsanız, belediye yönetimlerinde bu tür yargı süreçleri maalesef hiç de nadir yaşanmıyor. Ancak İstanbul gibi sembolik önemi yüksek bir kentte, başkan vekili düzeyindeki bir isim için istenen hapis cezası, işin boyutunu değiştiriyor.
Şimdi herkesin merakla bekledği şey: Mahkeme nasıl bir karar verecek? Savcılığın talebi kabul görecek mi, yoksa red mi edilecek? Ya da belki ceza miktarında değişiklik olacak mı? Tüm bu soruların yanıtları önümüzdeki duruşmalarda netleşecek.
Bir de şu var tabii - böyle davalar genellikle aylarca, hatta bazen yıllarca sürüyor. Yani hemen bir sonuç beklemek pek gerçekçi olmaz. Sabırla bekleyip, hukukî sürecin işlemesine izin vermek gerekiyor.
