
İstanbul'da adeta bir soygun filmine benzeyen bir skandal patlak verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) yüklüce ihaleler alan bir şirketin, tam anlamıyla 'paravan' olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Yapılan incelemeler, kamuoyunu derinden sarsacak nitelikte.
Olayın merkezinde, İBB'den temizlik hizmeti ihalesi alan Özkaş İnşaat isimli firma var. Fakat işin aslı göründüğü gibi değil. Şirket, belediyeden aldığı ödemenin neredeyse tamamını -dudak uçuklatan bir şekilde- başka bir şirkete aktarmış.
Paranın İzini Sürmek
Peki bu 'başka şirket' kimin mi? İBB Başkan Yardımcısı Mehmet Özkan'ın eşi Merve Özkan'ın şirketi! Evet, yanlış duymadınız. Kayıtlara geçen bilgilere göre, Özkaş İnşaat'ın Merve Hanım'ın şirketine yaptığı transfer, neredeyse belediyeden aldığı ödemenin %90'ına denk geliyor. Bu, akıllara durgunluk veren bir oran.
Olayı basitçe özetlemek gerekirse: Belediye vatandaşın parasını bir firmaya ödüyor, o firma da bu parayı neredeyse olduğu gibi, üst düzey bir belediye yöneticisinin eşinin şirketine aktarıyor. Yani, dolandırıcılığın daniskası!
Şok Edici Rakamlar
Ortaya çıkan belgeler, 2023 yılı Eylül ayında yaşanan bir transferi gözler önüne seriyor. Özkaş İnşaat, İBB'den 2 milyon 800 bin liralık bir ödeme almış. Ve aynı gün, tamı tamına 2 milyon 500 bin lirasını Merve Özkan'ın şirketi MİL İnşaat'a göndermiş. Yani, neredeyse aldığı paranın tamamını! Geriye kalan 300 bin lira ise -güya- kendine kalmış.
Bu nasıl bir ticari mantık? Bir firma, dev bir iş yapıp da neredeyse hiç kar etmeden, neredeyse tüm kazancını başka bir firmaya nasıl aktarır? Mantıklı bir açıklaması olabilir mi?
İşin Daha da Vahim Boyutu
Aslında bu, buzdağının sadece görünen kısmı. Çünkü aynı yöntemle, toplamda 10 milyon liranın üzerinde bir paranın bu şekilde aktarıldığı düşünülüyor. Bu, vatandaşın vergileriyle ödenen, kamuya ait bir servetin hiç de hak edilmeyen ellere transfer edilmesi demek.
İBB'deki denetim mekanizmaları bu kadar açık bir usulsüzlüğü nasıl fark etmedi? Ya da fark edip de görmezden mi gelindi? Bu soruların cevaplarını öğrenmek için sabırsızlanıyoruz.
Sonuç olarak, İstanbul halkının sırtından büyük bir vurgun döndürüldüğü aşikar. Belediye yönetiminin bu konuda ne gibi önlemler alacağı ve sorumluların nasıl bir yargı süreciyle karşılaşacağı ise şu an herkesin merak ettiği en büyük soru işareti.