
Beykoz'da siyaset sahnesini sarsan gelişme! Belediye Başkanı Alaattin Köşeler, adeta bir gerilim filmini andıran bir sürecin ardından yeniden cezaevine girdi. Herkesin nefesini tutarak takip ettiği bu süreç, nihayet sonuca ulaştı.
Olay aslında şöyle gelişti: Köşeler hakkında kesinleşmiş bir hapis cezası bulunuyordu—ama infaz için gerekli olan sağlık raporu henüz tamamlanmamıştı. Bu yüzden dün sabah erkenden İstanbul Adliyesi'ne gelen Köşeler, beklemeye başladı. Etrafta meraklı bakışlar, tedirgin yüz ifadeleri... Adliye koridorlarındaki gerilim neredeyse elle tutulacak kadar yoğundu.
Sonunda, beklenen rapor çıktı. Ve bürokrasi çarkları işlemeye başladı. Sağlık durumunun cezaevinde kalmasına engel teşkil etmediği anlaşılınca, infaz kararı derhal uygulamaya konuldu. Artık her şey belli olmuştu.
Köşeler, emniyet görevlileri eşliğinde cezaevine sevk edildi. O anları görenler, yüzündeki ifadenin ne derece karmaşık olduğunu anlatıyor. Kim bilir, belki de içinden "Yine mi?" diye geçiriyordu. Zira daha önce de benzer bir süreçten geçmişti.
Peki ya Beykoz halkı ne düşünüyor? Sokağa sorduk—kimisi "Adalet yerini buldu" diyor, kimisi ise "Siyasi bir oyun" olduğunu iddia ediyor. Kısacası, olay siyasi çevrelerde de derin yankı uyandırdı. Muhalefet taraftarları seslerini yükseltirken, iktidar kanadı sessizliğini korumayı tercih etti.
Bu arada, Köşeler'in avukatlarının son dakika itirazları da dikkat çekici. "Sağlık raporunun yetersiz olduğunu" savunmalarına rağmen, mahkeme infazın gerçekleşmesi yönünde karar verdi. Yani hukukî süreç devam ediyor—belki de önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler yaşanacak.
Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: Köşeler'in belediye başkanlığı görevi ne olacak? Yasalara göre, kesinleşmiş hapis cezası olan bir kişi bu görevi sürdüremez. Ancak henüz resmî bir açıklama yapılmış değil. Beykoz halkı, belediye hizmetlerinin aksamaması için cevap bekliyor.
Sonuç olarak; siyaset arenasında yaşanan bu çalkantılı olay, hem yerel yönetimleri hem de adalet mekanizmasının işleyişini bir kez daha gündeme getirdi. Peki sizce—bu bir siyasi hesaplaşma mı, yoksa adli bir gereklilik mi? Cevap zamanla belli olacak...