Beylikdüzü'nden Kapalıçarşı'ya Uzanan Rüşvet Ağı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik Çıkar Amaçlı Suç Örgütü iddianamesinde çarpıcı ifadeler yer aldı. İddianameye göre, örgüt üyeleri Beylikdüzü'ndeki bir kafette düzenli olarak toplanıyor ve toplantıların ardından içi para dolu çantalarla Kapalıçarşı'daki döviz bürolarına gidiyorlardı.
Şoförün Çarpıcı İtirafları
Kültür A.Ş.'nin eski genel müdürü Serdal Taşkın'ın 2 yıl boyunca şoförlüğünü yapan Orhan Cevahiroğlu, mahkemeye verdiği ifadede önemli detayları açıkladı. Cevahiroğlu, haftada en az iki gün düzenli olarak Beylikdüzü'ndeki bir restoranda toplantı yapıldığını belirtti.
Toplantıya katılan isimler arasında Serdal Taşkın, Murat Ongun, İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Hüseyin Köksal, danışmanı Necati Özkan, reklamcı Murat Kapki ve Fatih Keleş'in bulunduğu ifade edildi.
Para Transferinin İki Rotası
Şoför Cevahiroğlu'nun anlattıklarına göre, toplantıların ardından Murat Ongun ve Serdal Taşkın ellerinde içi para dolu çantalarla restorandan ayrılıyordu. Bu çantalar bazen Taşkın'ın Nişantaşı'ndaki bir banka şubesine, bazen de doğrudan Kapalıçarşı'daki döviz bürolarına götürülüyordu.
Cevahiroğlu ifadesinde, "İmamoğlu'nun da katıldığı toplantılar ayrıca Hüseyin Köksal'ın sahibi olduğu Beylikdüzü'ndeki tekstil fabrikasında da olurdu. Ellerinde çantalarla çıktıklarına, usulsüz ihale ve yasadışı işler hakkında konuştuklarına şahitlik ederim" dedi.
Örgütün Emanetçisi: Taç Döviz
İddianamede dikkat çeken bir diğer nokta ise Laleli'de bulunan Taç Döviz (Durmaz Gold) isimli firma oldu. Savcılık, bu firmanın 2018'den itibaren uluslararası para transfer sistemleri aracılığıyla kara para aklama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit etti.
Taç Döviz'in örgütün emanetçisi olduğu belirtilirken, CHP Kurultay sürecinde de bu döviz bürosundan temin edilen paraların dağıtıldığı anlaşıldı. Döviz bürosunda ele geçirilen ve sahiplenilmeyen paraların örgüte ait olduğu değerlendirildi.
Deliller ve Hukuki Süreç
Savcılık, para taşıma eylemlerine ilişkin iddiaları delillendirdi. Şüpheli örgüt üyelerinin hesap hareketleri ve baz kayıtları karşılaştırıldı ve her ikisinin de bire bir uyumlu olduğu tespit edildi.
İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianame, İBB İştirakleri Kültür A.Ş. ve Medya A.Ş. üzerinden yapılan vurgunun detaylarını ortaya koyarken, davada yargılama süreci devam ediyor.