İstanbul'da adeta bir deprem etkisi yaratan operasyonla gündeme gelen Can Holding davası, bugün yeni bir aşamaya geçti. Gözaltına alınan 26 kişiden tam 11'i, savcılık tarafından 'tutuklama' talebiyle mahkeme huzuruna çıkarıldı.
Olayın detaylarına bakacak olursak - ki gerçekten karmaşık bir yapı var karşımızda - savcılık iddianamesinde oldukça ciddi suçlamalara yer vermiş. Finansal dolandırıcılıktan zimmete para geçirmeye, hatta organize suç örgütü oluşturmaya varan iddialar... Bunlar hafife alınacak suçlamalar değil, kesinlikle.
Mahkeme Salonunda Gerilim Yükseldi
Sabahın erken saatlerinden itibaren adliye koridorları hareketliydi. Avukatlar, aileler ve basın mensupları... Herkes aynı sorunun cevabını bekliyordu: "Tutuklamalar gerçekleşecek mi?"
Bazı avukatların müvekkilleri için 'yakalama emri bulunmuyor' savunması yaptığını duyduk. Fakat savcılık tarafı, bu kişilerin kaçma riskinin yüksek olduğunu ve delilleri karartabileceklerini öne sürdü. Hakim kararını açıklayana kadar her şey belirsizdi - tıpkı İstanbul'un o meşhur sisli sabahları gibi.
Şüpheliler Arasında Kimler Var?
Gözaltına alınanlar arasında eski üst düzey yöneticilerden mali işler sorumlularına kadar geniş bir yelpaze var. İsimler henüz tam olarak netleşmese de, sektörde tanınan bazı isimlerin listede olduğu konuşuluyor.
Şu an için kesin olan bir şey var: Bu dava, finans çevrelerinde uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Zira Can Holding, sektörün önemli oyuncularından biriydi ve bu operasyon, birçok kişiyi şaşkına çevirdi.
Mahkeme kararını açıklayana kadar beklemekten başka çaremiz yok. Fakat şunu söyleyebilirim ki, Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelesinde bu tür operasyonlar, adeta bir dönüm noktası niteliğinde. Umarım gerçek adalet yerini bulur - çünkü bu ülkenin temiz bir finans sistemine ihtiyacı var.
