Gözlerinizle inanamayacağınız bir gelişme yaşandı bugün. Can Holding davasında gerilim tavan yaptı desek yeridir. Şirketin üst düzey isimlerinden Kemal Can, savcılık tarafından düzenlenen operasyonla gözaltına alındı ve sonrasında çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayın detaylarına bakacak olursak -ki gerçekten karmaşık bir durum- savcılık iddianamesinde oldukça ağır suçlamalar yer alıyor. Çıkar çatışması, yolsuzluk, usulsüzlük... Bunlar sadece buzdağının görünen kısmı.
Savcılıktan Kritik Hamle
Savcılık ekipleri adeta bir film sahnesi gibi çalıştı. Erken saatlerde başlayan operasyonla Kemal Can'ın ofisinde ve ikametgahında aramalar yapıldı. Ele geçirilen dijital veriler ve belgeler, iddiaların ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne serdi.
Peki neydi bu kadar önemli? Anlaşılan o ki, şirket içi işlemlerde ciddi usulsüzlükler ve şahsi çıkar sağlama girişimleri söz konusu. Kim derdi ki böyle köklü bir holdingde bu tür iddialar gündeme gelecek?
Mahkeme Kararı ve Tutuklama
Mahkeme salonundaki gerilimi tahmin edersiniz. Savcılık, "delillerin karartılması ve kaçma riski" gerekçesiyle tutuklama talebinde bulundu. Hakim de bu talebi yerinde bularak Kemal Can'ın tutuklanmasına hükmetti.
Bu karar, adeta bir şok etkisi yarattı. Sektör çevreleri olayı konuşurken, bir yandan da "acaba bu buzdağının görünen kısmı mı?" sorusu akıllara geliyor.
Peki Ya Sonrası?
Davayı takip edenler merak içinde. Savcılık iddianamesinin kabul edilip edilmeyeceği, dosyanın hangi yönde ilerleyeceği herkesin gündeminde. Kemal Can'ın avukatları ise karara itiraz hazırlığı içinde.
Bir düşünün: Köklü bir holding, üst düzey bir yönetici ve ağır suçlamalar. Gerçekten de insan "nerede yanlış yapıldı?" diye sormadan edemiyor. Bu tür olaylar, iş dünyasında etik kuralların ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Can Holding davası Türkiye gündemine oturdu. Önümüzdeki günlerde yeni gelişmelerin yaşanacağı kesin. Şimdilik herkesin merakla beklediği soru şu: Bu dava iş dünyasında nasıl bir dalga etkisi yaratacak?
