
İstanbul'da adeta bir deprem etkisi yaratan bir operasyonla karşı karşıyayız. Can Holding'e yönelik soruşturma kapsamında, gözler birdenbire devletin atadığı kayyumlara çevrildi. Tam 9 şirket, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla yeni yöneticilerle buluştu.
Bu olay, öyle sıradan bir yönetim değişikliği falan değil. Biliyorsunuz, kayyum atanması demek, işlerin ciddiye binmesi demek. Savcılık, "kamuya olan borçların ödenmemesi" gerekçesini öne sürerek harekete geçti. Yani, milyonlarca liralık bir borç söz konusuymuş meğerse.
Şirketler ve Yeni Yöneticiler
Peki hangi şirketlere kayyum atandı? İşte o liste:
- Can Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.
- Can Yapı ve İnşaat A.Ş.
- Can Turizm ve Otelcilik A.Ş.
- Can Enerji Üretim A.Ş.
- Can Lojistik ve Taşımacılık A.Ş.
- Can Teknoloji ve Yazılım A.Ş.
- Can Sağlık Hizmetleri A.Ş.
- Can Eğitim ve Danışmanlık A.Ş.
- Can Tarım Ürünleri A.Ş.
Her biri kendi sektöründe oldukça tanınan bu şirketler, artık yeni yüzlerle yönetilecek. Kayyumlar, Ticaret Bakanlığı'nın önerisi ve İstanbul Ticaret Odası'nın görüşleri doğrultusunda belirlendi. Yani, devlet elini taşın altına koydu diyebiliriz.
Arka Planda Neler Dönüyor?
Aslında bu operasyon, bir gecede olup bitmiş bir şey değil. Aylardır süren bir soruşturmanın sonucu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding'in kamu borçlarını ödemediğini tespit etmiş. Bunun üzerine, İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesi devreye girmiş. Biliyorsunuz, bu madde, borçlunun malvarlığının korunmasını öngörüyor.
Şimdi, kayyumların görevi sadece borçları tahsil etmek değil. Aynı zamanda şirketlerin faaliyetlerinin aksamamasını sağlamak, çalışanların maaşlarını ödemek ve varsa alacaklılara karşı şeffaf bir yönetim sergilemek. Yani, bir nevi "kurtarıcı" rolündeler.
Peki ya çalışanlar? Onlar için endişelenmeye gerek yok aslında. Kayyum atanması, şirketin kapanacağı anlamına gelmiyor. Tam tersine, şirketin daha düzgün yönetilmesi ve borçlarını ödeyebilmesi için bir fırsat. Tabii, bu süreçte işlerin aksamaması için ekstra çaba sarf edilecektir.
Sonuç Olarak
Bu operasyon, devletin kamu borçlarını ciddiye aldığının bir göstergesi. Can Holding gibi büyük bir gruba kayyum atanması, aslında herkesin borçlarını ödemesi gerektiğini hatırlatıyor. Şimdi, kayyumların nasıl bir performans sergileyeceğini hep birlikte göreceğiz.
İstanbul Ticaret Odası ve Ticaret Bakanlığı'nın bu süreçteki rolleri de oldukça önemli. Onların önerdiği kayyumlar, şirketleri hem borçlarından kurtaracak hem de daha sağlıklı bir yapıya kavuşturacak. Umarız, bu operasyon hem çalışanlar hem de alacaklılar için hayırlı olur.