Casusluk Davasında Bomba Detaylar: Çalışan İtiraf Etti, Zarf İçinde Euro Teslimatı!
Casuslukta Zarf İçinde Euro İddiası

Ankara'da sarsıcı bir casusluk davası, adeta gerilim filmlerini aratmayan detaylarla gündeme bomba gibi düştü. Dosya öyle sıradan değil, içinde paralel evrenler kadar karmaşık ilişkiler barındırıyor.

Hüseyin G.'nin ofisinde çalışan bir isim, savcılık ifadesinde öyle şeyler anlattı ki, adliye koridorları bile sessizliğe büründü. İnanması güç ama gerçek: Merdan Yanardağ'a zarf içinde euro teslim etmiş!

Ofis Çalışanının Şok İtirafları

Olayın tanığı olan çalışan, ifadesinde tüyleri diken diken eden anları an be an nakletti. "Bir gün ofise geldi," diye başladı anlatmaya, "Havasından yürünmüyordu. Doğrudan Hüseyin Bey'in odasına geçti."

Görüşme bitip kapı açıldığında ise beklenmedik bir manzara. Yanardağ, elinde sıradan bir ofis zarfiyla çıkagelmiş. Ama içindeki sıradan değilmiş meğerse.

"Zarfın içinde euro vardı," diye devam etti çalışan, sesi titreyerek. "Saymadım ama kalınlığından bin euro civarı olduğunu tahmin ediyorum." İşte o an her şey daha da ilginç bir hal almış.

Gizli Görüşmeler ve Şüpheli Buluşmalar

Bu teslimat, buzdağının sadece görünen kısmıymış meğer. Çalışanın ifadesine göre Yanardağ, ofise defalarca gelmiş. Her seferinde kapalı kapılar ardında, fısıltılı konuşmalar, telefonların sessiz moda alınması...

  • Görüşmeler hep gizli yapılırmış
  • Telefonlar masanın üzerinde değil, çekmecelerde saklanırmış
  • Konuşmalar o kadar alçak sesle olurmuş ki, kapıdaki kişi bile duyamazmış

Peki neden? Bu kadar gizlilik neyin nesiydi? Çalışanın aklında da bu sorular dönüp duruyormuş o günlerde.

Savcılık Soruşturması Derinleşiyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyası her geçen gün daha da kabarıyor. Terörle Mücadele Şubesi'nin elindeki deliller, iddiaları güçlendiriyor. Zarf içinde euro teslimatı, sadece başlangıçmış adeta.

O ofis görüşmeleri... O fısıltılı konuşmalar... Her biri soru işareti olarak duruyor savcılık dosyasında. Ve şimdi, tanık ifadeleriyle birlikte puzzle'ın parçaları yerine oturmaya başlıyor.

Davanın seyri değişiyor. Yeni tanıklar, yeni ifadeler, yeni deliller... Her biri, gerçeğin peşinde koşan savcılar için altın değerinde.

Bu dosya sadece bir casusluk davası değil artık. İnsanın aklına ister istemez sorular geliyor: Daha neler çıkacak ortaya? Kaç zarf, kaç euro, kaç gizli görüşme?

Ankara'nın politik koridorlarında fısıltılar dolaşıyor. Herkesin merak ettiği tek şey var: Bu karanlık labirentin sonunda ne var?