Görünüşte sıradan belediye ihalelerinin ardında, inanılması güç bir yolsuzluk ağı gizleniyormuş meğer. Aziz İhsan Aktaş ismi, son günlerde adeta yolsuzluk operasyonlarının merkezinde yer alıyor - hem de öyle böyle değil, tam anlamıyla organize bir suç örgütünün beyin takımında.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianame, CHP'li belediyelerde nasıl bir rüşvet mekanizması işletildiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. İnsan okurken hayretler içinde kalıyor doğrusu - bu kadar sistemli, bu kadar pervasızca nasıl işleyebilmiş bu düzen?
İhalelerin Ardındaki Kirli Oyun
Belediye ihaleleri denilince akla hizmet gelir normalde, değil mi? Ama burada durum farklıymış meğer. Aktaş ve ekibi, adeta bir gölge yönetim gibi çalışmış. İhaleler önceden belirleniyor, istenen firmalar işi alıyor, karşılığında da -evet, tahmin ettiğiniz gibi- rüşvet devreye giriyormuş.
Şöyle düşünün: Her şey o kadar ince hesaplanmış ki, neredeyse kusursuz bir sistem kurmuşlar. Ama biliyorsunuz, her karanlık iş bir gün mutlaka gün yüzüne çıkarmış.
Suç Örgütü İddiasının Detayları
İddianamede yer alan bilgilere göre, bu yapılanma sıradan bir yolsuzluk olayından çok daha fazlasıymış. Örgütlü suç kapsamında değerlendirilen faaliyetler şunları içeriyor:
- Belediye ihalelerinin önceden manipüle edilmesi
- Rüşvet dağıtımında kullanılan aracılar ve yöntemler
- Yasa dışı kazançların aklanması için kurgulanan şirket ağı
- Farklı belediyelerde benzer yöntemlerle işleyen paralel sistemler
Aslında bu tür iddialar zaman zaman duyuluyor ama bu kadar kapsamlı ve belgeli olması gerçekten şaşırtıcı. İnsan ister istemez merak ediyor - acaba daha ne kadar derinlere inilecek?
Belgeler Konuşuyor: Deliller Ne Diyor?
Savcılık, iddianameyi hazırlarken oldukça sağlam delillere dayanmış görünüyor. Telefon kayıtları, finansal izler, tanık ifadeleri - her şey öylece ortada duruyor. Sanki suçüstü yapılmış gibi bir durum var.
En ilginci de, bu kadar delil birikmişken nasıl olup da bu kadar uzun süre devam edebilmişler? Belki de en çok bunu sorgulamak gerekiyor. Neyse ki artık adalet mekanizması işliyor.
Sonuç olarak, bu iddianame sadece bir kişi veya birkaç belediyeyle sınırlı bir dosya değil. Aslında tüm yerel yönetim sistemimiz açısından önemli dersler barındırıyor. Umarım bundan sonra daha şeffaf, daha denetlenebilir bir sistem inşa edebiliriz.
Bu arada, yargı süreci devam ederken herkesin masumiyet karinesine saygı göstermesi gerektiğini de hatırlatalım. Sonuçta, kesin hüküm ancak mahkeme tarafından verilir.